Usta’nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Enflasyon çok yüksek, bir miktar düşme trendine girdi fakat beklenen ölçüde düşürülemediğini biliyoruz. Sayın Mehmet Şimşek de düşürmekten herhalde artık umudunu kesti ki o da Berat Albayrak gibi polisiye tedbirlerle enflasyonun düşürülmesi yönünde beyanatları var. Sizin kredibiletinize, itibarınıza zarar veriyor bu tür şeyler. Enflasyon yüksek, büyüme yavaşladı. Son iki çeyrekte Türkiye negatif büyüdü. Bunun anlamı resesyondur, Türkiye resesyona girdi. Resesyona giriyorsun ama 47 enflasyonun var bir taraftan da. Hâlâ tüketim kaynaklı bir büyüme var. 12 bin 500 lira alan, 17 bin 500 lira alan asgari ücretli ne tüketebilecek? Bu zenginlerin tüketimi. Sizin yanlış politikalarınızla zengin ettiğiniz bir kesimin özel tüketim harcamaları. Bugün enflasyonu istenen ölçüde yavaşlatamamanızın temelinde bu var.”
“Sayın Ticaret Bakanı açıklama yaptı. ‘Cari açık sorun olmaktan çıkmıştır’ dedi. Ben onu artık Mehmet Şimşek Bey’e havale ediyorum. Siz bir enflasyon için 3-4 yol süre veriyorsunuz. Sayın Ticaret Bakanı, 30 yılın problemi olan cari açığı 3-5 ay içerisinde bitirdi. Geçmiş rakamları bilmezseniz böyle konuşursunuz tabii. 1998-1999’da 11 ay cari fazlı verdik, Türkiye’nin cari açık sorunu mu çözüldü? 2019’da 7 ay üst üste cari fazla verdi bu ekonomi. Bunlar kriz karakteristiğidir, ekonominin krizde olduğundan haberiniz yok veya bir kısım başka meselelerden döndü diye ‘cari açık sorun olmaktan çıkmıştır’ diyen biri bu ülkede Ticaret Bakanı.
Kamu açıkları çok yüksek. Çok ciddi hatalar yapıldı ve bu çok ciddi bir yük getirdi. Kendi yaptıkları hataları da milletin üzerine koydukları vergilerle kapatmaya çalışan bir iktidar anlayışı var. Yüksek faiz sürüyor. Yüksek faiz bir maliyettir, bir bedeldir. Bunu daha fazla sürdüremezsiniz ama bunun aşağı çekilebilmesi için gerekli ekonomik ortam da hazırlanabilmiş değil. Döviz kurlarının uzun süre bu seviyede sabit kalması yarın faiz indirim sürecini başlattığınızda bu biriken enerjiyle nasıl yöneteceksiniz? Yeniden bir kur şoku olduğunda kur kısır döngüsünden bu ülkeyi nasıl çıkaracaksınız? Bunun bir tane ilacı var: Güvendir. Bunun güveninin oluşması da sözle değil, reformla oluşur ama sizin ajandanızda yapısal reform yok.”
“Türkiye bir barınma krizi içinde. Şu bütçede bir kira desteği var mı? Konut sahiplik oranı düşüyor. Bir evi olan ikinci evini, iki evi olan üçüncüyü alıyor. Sıfırdan ev almıyor kimse. Millet kirasını ödeyemiyor ki ev alsın. Gençler ülkede kalmak istemiyor, uyuşturucu, kumar bataklığına düşmüş. Bağımlılıkla mücadele için öngördüğünüz bütçe sadece 12 milyar lira. 14.7 trilyon liralık bütçede bu problemlerin çözümü için öngörülmüş rakam sadece bu.”
“Haziran 2018 öncesinde Sayın Şimşek ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısıydı. 2107-2018’deki makro dengeler bozulmaya başlamıştı. Sonra Berat Albayrak ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi geldi, felaket burada başladı. Hemen Rahip Brunson krizinin başlattığı itibar kaybı ve güvensizlik oluştu ama bunlardan daha önemlisi Berat Albayrak, ülke içerisinde ciddi bir borçlanma hatasına düştü. Bir yandan rekabetçi kur deyip kur artsın diye uğraştı. Enflasyonu azdıracak hamleler yaptı ama öbür taraftan iç borçlanmayı TL ile sabit faizli yapmak yerine ya TÜFE’ye endeksli ya altın cinsinden ya dövize endeksli yaptı. Bugün hazine tefecilerinin eline düştüğümüz meselelerin tohumları o zaman atıldı.”
“2021 yılının mart ayında Merkez Bankası Başkanı görevden alındı. 2021 yılında da Türkiye’nin ekonomik temellerinden bağımsız bir şekilde ‘Nas var. Faz sebep, enflasyon sonuç’ denildi ve yüzde 19 olan politika faizini yüzde 8,5’a düşürülen süreç başlatıldı. Kur fırladı, kur enflasyonu tetikledi. Enflasyonun hızla yükselmesi vatandaşı yoksullaştırdı. Türkiye, KKM batağına saplatıldı. Küresel enerji fiyatlarının da yükselmesiyle birlikte bir yönetim hatası daha yapıldı. 2021 son çeyreğinde Türkiye’nin 16 milyar metreküplük doğal gaz alım anlaşması bitiyordu. Bu anlaşmalara yenilenmedi. Ülkeden ülkeye almaktan ziyade spottan almayı, birilerini zengin etmeyi kendilerine amaç edinmiş olduğu için bu hükümet anlaşmayı yenilemedi, 300 dolara alacağı doğal gazı bu millet 1300 dolara almak zorunda kaldı.”