Japonya Maliye Bakan Yardımcısı Masato Kanda’nın açıklamalarına göre, Japon hükümeti, dolar/yen paritesindeki aşırı oynaklığı kontrol altına almak amacıyla gerektiğinde döviz piyasasına müdahale etmeye hazır olduğunu belirtmişti. Bu açıklamalar, piyasalarda spekülasyonları artırırken, Japon Merkez Bankası’nın (BoJ) döviz rezervlerini kullanarak piyasaya müdahale ettiği iddialarını da beraberinde getirdi. Nisan ayında 160 seviyesinin üzerine çıkan dolar/yen paritesi, yaklaşık 60 milyar dolarlık rezerv satışıyla desteklenmişti.
Döviz piyasasında belirleyici faktörlerden biri ise ABD ve Japonya arasındaki faiz oranı farkı. ABD’de yüzde 5’in üzerinde seyreden faiz oranları, yatırımcıların dolar varlıklarına talebini artırarak doların güçlenmesine neden oluyor. Japonya’nın ise faiz oranlarını sıfır ila yüzde 0,1 arasında tutması, Japon yeninin diğer para birimleri karşısında değer kaybetmesine yol açıyor.
Japon yeninin değer kaybı, Japon ihracat şirketlerinin uluslararası pazarlarda rekabet güçlerini artırarak karlarını destekliyor. Ancak, ihracat odaklı olmayan Japon şirketleri için maliyetlerin artması gibi zorluklar da beraberinde geliyor. Bu durum, Japonya’nın genel ekonomik görünümü ve BoJ’un faiz politikaları üzerinde belirsizlik yaratıyor.
Analizlere göre, ABD ve Japonya arasındaki faiz oranı farkının devam etmesi durumunda Japon yeninin baskı altında kalması bekleniyor. Bu durum, Japonya’nın ekonomik politikaları ve uluslararası ticaret dengeleri üzerinde önemli etkilere sahip olabilir. Yenin değer kaybının, Japon ekonomisinin rekabet gücünü artırırken, iç piyasada maliyetler üzerindeki baskıyı artırması ise dikkat çekiyor.