Nakit avans limitlerine yüzde 25 sınırı konulmasının ardından, kamu bankaları Ziraat Bankası ve Vakıfbank sonradan taksitlendirme uygulamasına kısıtlama getirdi.
İddiaya göre, yapılacak kısıtlamaya göre, sonradan taksitlendirme uygulaması bireysel kredi kartları için 1 Nisan’dan itibaren sağlık, eğitim, vergi ve sigorta ödemelerinde kullanılabilecek.
T24’ten Cengiz Anıl Bölükbaş’ın haberine göre, Ziraat Bankası, bin TL ile 100 bin TL arası sağlık ve eğitim, bin TL ile 25 bin TL arası vergi ve sigorta ödemeleri, 1 Nisan’dan itibaren faizsiz 4 aya kadar taksitlendirilebilecek. Yine bu sektörlerde, kampanya kapsamında olmayan, 500 bin TL’ye kadar yapılacak harcamalar da yasal vadelerle taksitlendirilecek.
Buna karşılık, bu sektörler dışında kalan giyim, market, elektronik ve benzeri alışverişlerde banka, kredine kartları için “sonradan taksit” uygulaması yapmayacak.
Alınan bilgiye göre, özel bankalarda da benzeri bir uygulamaya gidilebileceği yönünde duyumların olduğu ancak henüz bu konuda verilmiş bir karar bulunmadığı belirtildi. Özel bankalarda sonradan taksitlendirme uygulaması henüz sürüyor.
Merkez Bankası’nın mart başında kredi büyümelerinde aylık sınırları düşürmesi ve sınırı aşan bankalara zorunlu karşılık getirmesi üzerine bankalardan ilk adım gelmişti. İhtiyaç kredi faizlerinin yıllık yüzde 60’ın üzerinde yüksek seyretmesi, tüketiciyi daha düşük faizli nakit avans kullanımına yöneltmişti. Şubat ayında enflasyonun beklentilerin üzerinde artması üzerine de sıkılaştırma adımları öne çekilmişti. Bunun üzerine bankalar, kredi kartında nakit avans limitlerinin yüzde 25 ile sınırlandırılmasına yönelik uygulama başlatmıştı. Bununla birlikte, taksitli nakit avansta taksit sayısı da 3’e düşürülmüştü.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kredi kartlarına yönelik limitlerle ilgili daha önce düzenleme sinyali vermişti.
Şimşek, “İç talebin yumuşadığını söyledim. Tabii Merkez Bankası’nın yapacağı birtakım çalışmalar var. Bunlar Finansal İstikrar Komitesi’nde bu konular gündeme geldi. Burada önemli olan bankaların kurallara uyması. Limit belirlerken, gerçekten gerçekçi beyan, belgeye dayalı olması. İkincisi bu limitlerin bütünlük arz etmesi. Yani her banka kendi kafasına göre bir limit belirlemesi şeklinde değil. O konulara çalışacağız. Ama yaptığımız, sonuçlandırdığımız bir çalışma yok. Önümüzdeki dönemde hiçbir sürpriz yapmadan, piyasaları bozmadan bu konuları çalışacağız. Uluslararası normlar, kurallar neyi gerektiriyorsa onu devreye sokacağız” diye konuşmuştu.