Kimi borcu olup olmadığını soruyor, kimi kredi notunu öğrenmek için rapor istiyor. İstanbul başta olmak üzere büyük kentlerde kefil, tahliye taahhütnamesi isteyenler bile var. Ekonomik koşullar, enflasyon ve tahliye davalarının yıllarca sürmesi de ev sahiplerinin kararları üzerinde etkili oluyor.
Haberglobal’den Sibel Gülersöyler’in haberine göre, avukat Elvan Kakıcı Şimşek, atılacak doğru adımların ev sahiplerinin doğacak problemleri önceden öngörerek engellemesini kolaylaştırdığı ifade ederken, şunları söyledi:
“Kiracı araştırması yapmak, kira sözleşmesi hazırlamak ve ödeme koşullarını belirlemek gibi etkenlere dikkat etmek, uzun vadeli ve sorunsuz bir kiralama süreci için çok önemli. Olası bir sorunda yasal yollarla hak aranabilmesi için tüm işlemlerin belgelenebilir olması gerekir. Ancak kiracının hayatına dahil olmak ile yakından tanımak arasında çok ince bir çizgi var.”
Ev sahibinin kiracının aylık gelirini belgelendirmesini talep edebileceğini anlatan Av. Elvan Kakıcı Şimşek, “Kiracının kirayı geciktirme durumunda ev sahibinin herhangi bir ceza uygulaması söz konusu olmayıp hakkını yasal yollardan arayarak tahliye davası açabilir. Kiracının borcu olup olmadığını öğrenmek, Findeks raporunu istemek kiracının özel hayatına müdahale olduğundan yasal talepler değildir” ifadelerini kullandı.
Av. Elvan Kakıcı Şimşek, tahliye taahhütnamesine de dikkat çekerken şöyle devam etti:
“Taahhütname, kiracının kiraladığı taşınmazı belirli bir tarihte tahliye edeceğini beyan eden yazılı bir belge. Tahliye taahhütnamenin geçerlilik koşulları ise; kira sözleşmesi yapıldıktan sonra verilmiş olmalıdır. Taahhütte kiralananın boşaltılacağı tarih açık ve net olarak belirtilmeli ve yazılı şekil şartına uygun hazırlanmalıdır. Taahhütnameyi bizzat kiracı imzalamalıdır. Kira kontratı yapılmadan önce hazırlanmış tahliye taahhütnamesi ise geçersiz sayılır.”