Konkordato ilanları rekor seviyeye doğru ilerliyor: Ekonomide kriz sinyalleri
Mega Polietilen, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, alacaklılar tarafından başlatılacak olası haciz işlemleri nedeniyle üretim faaliyetlerinin aksamaması adına konkordato başvurusunda bulunduğunu duyurdu. İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, bu başvuru üzerine şirkete 3 aylık geçici konkordato süresi tanıdı. Bu süreçte Mega Polietilen, alacaklılarıyla borçlarının yeniden yapılandırılması için görüşmelere devam edecek. Şirket ayrıca, sermaye artırımı sürecinin sürdüğünü ve Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvuruda bulunduğunu belirtti.
Dünya’da yer alan habere göre; Mega Polietilen’in hisseleri, 9 Mayıs 2024 tarihinde 10,84 TL ile tarihi zirveyi görmüş, ancak ağustos ayına kadar kademeli olarak gerilemiştir. Ağustos ayında ise düşüş hızlanmış ve 2 Ağustos ile 19 Ağustos arasında yüzde 38 değer kaybederek 4,67 TL’ye kadar düşmüştür. Şirket, konkordato başvurusunun ardından hakim ortak Eda Özhan’ın 16 Mayıs’ta SPK’ya hisse satışı için yaptığı başvurunun reddedildiğini de açıkladı.
Son çeyrekteki bilançoya göre Mega Polietilen’in 2,3 milyar TL düzeyinde alacağı bulunmaktadır. Uzmanlar, bu durumun şirketin alacaklarını uzun vadeye yayması ve tahsilatta zorlanmasından kaynaklandığını belirtmektedir. Yüksek faiz ortamında nakit akışını yönetmekte zorlanan şirketin, son yıllarda sürekli sermaye artırımı yoluyla finansman arayışında olduğu görülmektedir.
Mega Polietilen konkordato başvurusunda bulunan tek şirket değil. 2024 yılının ilk yedi ayında Türkiye genelinde konkordato başvurusunda bulunan şirketlerin sayısı 788’e ulaşarak 2023 yılını geride bıraktı. 2023 yılı boyunca bu sayı 519 olarak kaydedilmişti. En yüksek konkordato başvurusu ise inşaat sektöründen geldi. İlk yedi ayda 398 inşaat şirketi konkordato başvurusunda bulundu. Bu sektörü tekstil, akaryakıt ve giyim izledi.
Konkordato uzmanı Avukat Hamdi Say, bankaların kredi verme konusunda teminat olarak gösterilen gayrimenkulleri bile kabul etmediğini belirtti. Say, “Kredi maliyetlerinin yüksek olması ve finansmana erişim zorlukları nedeniyle piyasa tıkanmış durumda” diyerek, özellikle sonbaharda iflasların artacağını öngördü.