Türkiye’de konut satışları her dönemde farklı reaksiyon gösteriyor. Pandemi döneminde başlayan dengesiz fiyatlama devamında da sürdü. Faizler konut satışları için düşürüldükçe fiyatlar tam gaz arttı. Bu arada ekonomi yönetiminde de işler değişmeye başlayınca faizler tam gaz arttı. Faiz arttıkça tüketim düştü. Zaten zirveye çıkan gayrimenkulde alımlar durdu. Kredili satışlar yüzde 10’a kadar geriledi. Son dönemde faizlerin gerileme ihtimalinin güçlenmesi de fiyatların artacağı beklentisini oluşturdu. Böylece parası olan konuta koştu. Ayrıca reel fiyatların düşmesi de etkili oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye genelinde konut satışları Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 37,3 oranında artarak 140 bin 919 oldu. Veri yaklaşık iki yılın zirvesi olarak kaydedildi. Konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 21 bin 314 ile İstanbul, 13 bin 205 ile Ankara ve 7 bin 612 ile İzmir olurken, en az olduğu iller sırasıyla 74 ile Hakkari, 82 ile Ardahan ve 106 ile Bayburt olarak gerçekleşti. Ekonomist Orhan Karaca “Konut satışları yeniden ivmelenmeye başlamış. Kim alıyor acaba bunları? Düşük gelirli grubun ev sahipliği oranı 2023’te yüzde 48,1’e kadar düştü. Mevcut şartlarda bunların yeniden ev sahibi olmaya başlaması pek olası değil. Muhtemelen servet biçim değiştiriyor. Konut fiyatlarının reel olarak düşmeye başlaması zenginlerin konut talebini arttırıyor. Ekonomist İris Cibre de “Konut satışları Eylülde de artışa devam etti. 140,919 (37,3%) Üstelik, ipotekli satışların payı da Haziranda yüzde 8,5’ten yüzde 11,23’e yükseldi. 10 yılın aylık ortalama satışı 111 bin. Ocaktan beri son 3 aydır ortalamanın üzerinde ve artarak devam ediyor. Fakat fiyat artışları aynı noktada değil. Nominal artış ciddi yavaşlarken, reel daha da düşüyor. Bu da, konut sahibinin, borç ödemeleri, yüksek faizden yararlanma isteği ve fiyatların daha da düşeceği kaygısı ile hareket ettiğini gösteriyor. Alıcı ise fırsat görüyor belli ki” dedi.