Dünya çapında merkez bankaları yapışkan enflasyonla mücadele için sıkı para politikaları uygulamaya başladı. Yükselen faizler, itibari para birimlerini edinmeyi ve borçlanmayı daha maliyetli hale getirdi. Artan ücretler ve daha pahalı hale gelen hammaddeler, para arzının talebi karşılamaması gibi durumlar enflasyona neden oldu ve bu da alım gücünün düşmesini beraberinde getirdi. Bu durum, her birey için pasif gelir elde etmeyi, yani düzenli ücretinin yanı sıra küçük de olsa getiri kazanmayı mecburiyete dönüştürdü. Kripto para piyasaları, hisse piyasaları gibi varlıklara yönelik talep artsa da bu piyasaların makroekonomik gelişmelere verdiği tepkiler, kayıpları beraberinde getirirdi. Bu süreçte bir miktar kripto parayı vadeli mevduat gibi kilitleyip bir süre kullanmama sözü vermeyi tanımlayan ve risksiz getiri imkanı sunan staking, holding gibi yöntemler öne çıktı.
Son dönemde yüksek politika faizine bağlı olarak Türkiye’de artan vadeli mevduat faizleri, birikimlerini TL’de tutarak faiz getirisi elde etmeyi de seçeneklerden biri kıldı.
Ancak dikkate değer bir faiz getirisi sunmayan küçük ölçekli birikimleri olan yatırımcılar, vadeli mevduatta da aradığını bulamayarak, kripto para borsalarının sunduğu staking ve holding programlarına yöneldi. Pasif gelir kaynaklarının aktif gelire bağımlılığı azalttığını ve finansal stabiliteyi artırdığını vurgulayan WhiteBIT CEO’su Volodymyr Nosov, “Küçük yatırımcı için en avantajlı pasif gelir seçeneklerinden biri, güvendiği bir kripto ekosistemini desteklemek için onun yerel token’ını kilitlemesini ve tutmasını öngören yöntemler. Örneğin Avrupa’nın en büyük kripto para borsalarından biri olan WhiteBIT, ekosistem token’ı WBT Coin için WBT Holding isimli bir program yürütüyor. WBT Coin’i transfer etmeden ya da alıp satmadan, belirli bir vadede tutan yatırımcılar, ekosisteme sundukları destek kapsamında ödüllendiriliyor. Küçük yatırımcı bu birikimleri bileşik faizin gücünden yararlanarak büyütüyor” dedi.