Başman, teknolojinin gelişmesiyle sahte altınların tespiti konusunda zorluklar yaşandığını belirterek şunları söyledi:
“Eskiden altının sahte olup olmadığını mihenk taşı ya da ayar suyuyla kolayca anlayabiliyorduk. Artık bu yöntemler yeterli değil. Altının iç yapısını görebilmek için fiziksel olarak kesmek zorunda kalıyoruz. Bu da hem zaman kaybına hem de maddi zarara yol açıyor.”
Adana’daki kuyumcular arasında oluşturulan WhatsApp grubu aracılığıyla şüpheli ürünler hakkında anlık uyarılar yapıldığını ifade eden Başman, “Grupta altınların sahte ya da düşük ayarda olduğuna dair bilgileri paylaşıyoruz. Bu tür dolandırıcılıklar genellikle paketli şekilde gelen altınlarla gerçekleşiyor. Kuyumcu arkadaşlarımız mutlaka bu paketleri açarak ürünleri kontrol etmeli” dedi.
Büyük üretici firmaların, sahteciliğe karşı her yıl milyonlarca liralık yatırım yaptığını hatırlatan Başman, özellikle bar altınların üzerindeki seri numaralarının internet üzerinden kontrol edilebildiğini belirtti. Tüketicilere ve kuyumculara bu konuda dikkatli olmaları çağrısında bulunan Başman, “1, 5, 10 ve 50 gramlık bar altınların hepsinde seri numarası bulunur. Satın almadan önce mutlaka bu numaraları sorgulamak gerekir” dedi.