Karahan, Türkiye’nin makroekonomik göstergelerinin dezenflasyon sürecine uyumlu şekilde ilerlediğini belirtti. Sunumda hizmet enflasyonuna dikkat çeken Karahan, hizmet fiyatlarındaki artışın diğer çekirdek kalemler, özellikle temel mallarla karşılaştırıldığında daha güçlü seyrettiğini ve genel enflasyon oranını yukarı çektiğini vurguladı. Bu durumun, hizmet sektöründeki zamana bağlı ve geçmiş veriye dayalı fiyatlama alışkanlıkları nedeniyle yavaşlamasının daha gecikmeli ve zor olduğunu ifade etti.
Hizmet enflasyonunun ana etkenlerinden biri olarak kira fiyatlarına dikkat çeken Karahan, yıllık kira enflasyonunun Eylül ayı itibarıyla yüzde 117’ye ulaştığını ve hizmet enflasyonunun ortalamasının yaklaşık 45 puan üzerinde seyrettiğini belirtti. Ancak öncü göstergelerin düşüş sinyalleri verdiğini ve konut piyasasında azalış eğilimlerinin sürdüğünü belirterek, bunun hem çevrimiçi ilan fiyatları hem de konut kredisi değerlendirme raporlarında gözlemlenebildiğini ifade etti.
Para politikasında ise sıkı duruşun sürdürüleceğine işaret eden Karahan, fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlı bir tutum sergileneceğini söyledi. Para politikasındaki sıkılaşmanın iki temel koşula bağlı olduğunu belirten Karahan, bunlardan birincisinin aylık enflasyonun kalıcı ve belirgin bir düşüş eğiliminde olması, ikincisinin ise enflasyon beklentilerinin tahmin aralıklarına yakınsamaya başlaması olduğunu ifade etti.