Raporda, gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz indirim döngüsüne başlamasıyla küresel büyümeye yönelik beklentilerin iyileşmeye başladığı ifade edilirken, gelişmekte olan ülkelerde parasal sıkılığın devam etmesinin ekonomik büyüme üzerinde belirsizlikler yarattığı belirtildi. Jeopolitik riskler, tahvil getirilerindeki değişimler ve büyüme beklentileri, risk iştahını ve gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akımlarını etkileyen faktörler olarak sıralandı.
“Jeopolitik riskler kaynaklı küresel belirsizlikler, tahvil getirilerindeki seyir ve büyüme görünümüne ilişkin beklentiler risk iştahını ve gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akımlarını etkilediği kaydedildi.”
Raporda, 2024 yılının ikinci çeyreğinde yurt içi iktisadi faaliyetlerin yavaşladığı, ancak iç talepteki dengelenmenin devam ettiği ifade edildi. Bu dengelenmenin etkisiyle dış ticaret açığının azaldığı, hizmetler dengesindeki olumlu görünümle birlikte cari işlemler açığındaki iyileşmenin korunduğu kaydedildi. Ayrıca, portföy yatırımları ve yurt dışından temin edilen finansmanın artmasının, uluslararası rezervleri desteklediği belirtildi.
Tüketici enflasyonu, temel mal enflasyonundaki düzelmenin etkisiyle yüzde 48,6’ya gerilerken, son aylarda gıda enflasyonunda artış görüldüğü ifade edildi. Türk lirası (TL) ve yabancı para (YP) ticari kredi büyümeleri birbirine yakınsamış olup, ticari kredilerde büyüme oranlarının dezenflasyon sürecini destekleyici seviyelere gerilediği belirtildi.
Raporda, bireysel kredi büyümesinin 2024 yılının ikinci çeyreğinde belirgin şekilde yavaşladığı, özellikle Bireysel Kredi Kartı (BKK) ve ihtiyaç kredisi kaynaklı artışların görüldüğü, ancak konut kredisi büyümesinde bir canlanma olduğu aktarıldı. Ayrıca, bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredisi için yapılandırma imkânı sağlandığı belirtilerek, bu adımların, borçluluk riskini azaltmayı hedeflediği vurgulandı.