Araç kiralama sektörü temsilcilerinden Hidayet Yıldırım konuya ilişkin Türkiye Gazetesi’ne yaptığı değerlendirmesinde suç oranlarının İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde yaşandığını belirterek “Sektörün en büyük sorunu çalıntı araç. Kiraladıkları araçları çalıp parçaladıktan sonra satıyorlar. 2016 yılında bir sadece bir kişi 80 ayrı firmadan 80 araç kiralayarak çaldı. Bu kişiler ya araçları Suriye ve Irak’a kaçırıyor ya da değişim yapıyor. Bu şekilde maalesef on binlerce araçtan haber alınamıyor. Bizim de beş aracımız çalındı. Sektörün zararı milyarlarca lirayı buluyor” ifadelerini kullandı.
Kanuni boşlukların suçlulara alan açtığına dikkat çeken Yıldırım “Öyle ki bu araçlar için ‘çalıntı’ kaydı bile yaptıramıyoruz. Savcı ‘ticari ilişki var’ diyerek takipsizlik veriyor. Sadece çalıntı araç değil, yasaklı madde ve insan kaçakçılığı da yapılıyor. Mültecileri Edirne’den yurt dışına çıkarmak için kiralık araçları kullanıyorlar. Suça karıştı diye 10-12 aracımız bağlandı. Bir aracın değeri 1,5 milyon lira. Millî servet çürümeye terk ediliyor. Eğer bir araç 12 ayın altında kiralanıyorsa sorumluluk firmaya ait. Sözleşme 12 ayın üstünde ise kiracıya ait. 12 aylık sınır kalksa problem olmayacak ama bir türlü çözülemiyor. İşin kaza boyutu da var. Kazayı yapan kullanıcı ama tazminatı biz ödüyoruz” diye konuştu. Yıldırım kimi kullanıcıların da kısa dönemli kiralamalarla korsan taksicilik yaptığını bildirdi.
Suçla mücadele Adalet Bakanlığı ile görüşmeler yapan sektör nihayet bunun çıktılarını almaya başlamış. Bakanlıklar nezdinde yaptıkları görüşmelerin sonuç verdiğini dile getiren Yıldırım, kiralık araç firmalarının bundan böyle Kiralık Araç Bildirim Sistemi (KABİS) verilerinden faydalanabilmesinin önünün açıldığını söyledi. Yıldırım şunları kaydetti:
“Çalıntı araçlarda temel sebep bir kişinin kaç aracı kiraladığını bilmiyor olmamız. Ancak Emniyet Genel Müdürlüğü KABİS üzerinden bir kişinin kaç araç kiraladığını görebiliyor. Tıpkı bir otele girdiğinizde bilgilerinizin emniyete gitmesi gibi araç kiraladığınızda da buraya gidiyor. Tam altı yıldır bunun için mücadele verdik. Komisyon kuruluyor, tartışılıyor ama her defasında KVKK’ya takılıyordu. Nihayet kanun geçtiğimiz hafta çıktı. Artık kiralık araç firmaları da KABİS üzerinden bir kişinin aynı anda kaç aracı kiraladığını görebilecek. O zaman en azında çok kişiye ‘Bir araç kiralamışsın, ikincisini neden kiralıyorsun?’ diyebileceğiz.”
Araç kiralama şirketlerinin düşük kalan bedeller ve uzun vadeli sözleşmeler yüzünden dolayı kamuya araç kiralamak istemediğini ifade eden Yıldırım, “Kamu kurumlarında bir tasarruf söz konusu. Kamu eskiden en fazla 10 bin kilometreye kadar araç isterken artık ‘Araç olsun da 100-200 bin kimoletrede olsun’ diye bakıyor. Biz de kamuya araç veriyoruz ama zarar ediyoruz. 36 aylık sözleşmemiz var. Sözleşmenin bitmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Firmaların geliri enflasyonun altında kaldığı için kimse kamuya araç vermek istemiyor” dedi.