Eroldu açıklamalarını şöyle sürdürdü: “İş sonuçlarımızdan başlarsak, ilk 9 ayda toplam üretimimizde yüzde 7’lik bir gerileme var. Bu tabi ağırlıklı olarak iç piyasadaki yerli üreticilerin zemin kaybetmesinden geliyor. Gördüğünüz gibi toplam üretim yüzde 7 düşerken ihracat adet olarak aynı seviyede, iç pazardaki yerli payımız ise 2023 yılının aynı dönemine göre 6 puan azalarak yüzde 31’e gelmiş durumda. Toplam ihracatımız ise 26,7 milyar dolarla artmaya devam ediyor.
İç pazardaki yerli payındaki azalmanın şiddetini artırdığını görüyoruz. İlk 9 ayda 6 puanlık bir geri gelme varken eylül ayına baktığımız zaman 8 puanlık bir geri gelme var ve iç pazardaki yerli üreticilerin payı yüzde 30’un altına indi.
Eğer bu risklere karşı yani istihdamda da yeni yatırımlar olmadığı müddetce artış olmaz. Tam tersine istihdamda azalma bekleyebiliriz. Onun için de bu iç piyasadaki performansın desteklenmesi önemli. Yani şu anda üretimde işte yüzde 7’lik bir kaybımız var. Yani kapasite kullanım oranlarımız düşüyor. Bu düşmeye devam ettikçe otomotiv sanayiinde de bir istihdam kaybı beklenebilir.”
Avrupa pazarında potansiyelin gittikçe daraldığını ifade eden OSD Başkanı Eroldu “Avrupa’daki potansiyel pazar daralması sebebiyle oluşabilecek araç fazlasının da Türkiye pazarına kaydırılması muhakkak söz konusu olacak. Şimdi bu iki konuya da baktığımızda bir tanesi geleceği çok ilgilendiriyor, gelecekteki Türkiye’deki yatırımların devamlılığı açısından, en azından mevcut oyuncular açısından. Diğer taraftan kısa ve orta vadede baktığımız zaman da rekabetçiliğin Türkiye pazarında daha fazla artacağını, bunun da hem pazar payları hem de karlılıklar üzerinde baskı yaratacağını görüyoruz. Ne yapmak lazım? Bir kere Türkiye’nin aşınan bir ihracat rekabetçiliği var. Buna yönelik politikalar mutlaka geliştirilmeli. Yoksa tekstilde olduğu gibi otomotivde de benzer bir akım başlayabilir yani elimizdeki tesisleri de koruyamayabiliriz.”
Kapasite kullanım oranının düştüğünü ifade eden Cengiz Eroldu “Burada önemli olan bir diğer indikatör de kamyondaki gerileme. Kamyondaki asıl gerileme ihracat tarafından geliyor. İhracatta yüzde 44’lük bir gerileme var. Bizim açımızdan kamyon her zaman öncü bir göstergedir. Ticarette, sanayide yavaşlama, durgunluk başladığı zaman bunun ilk belirtisi kamyon tarafından gelir. Türkiye pazarında da yüzde 7’lik bir daralma var ama Türkiye pazarında tabi deprem inşaatları sebebiyle geçen sene normalin de üzerinde bir takım satışlar oldu. Dolayısıyla Türkiye pazarını yorumlamak o bakımdan biraz zor ama ihracattaki yüzde 44’lük düşüş sert bir düşüş. Bu da aslında Avrupa’daki durgunluğun bir öncüsü. Bu tabi kamyonla başlayıp daha sonra tüm işlerimize yayılabilecek bir risk” dedi.