Döviz bürosunun önünden geçerken gördüğünüz o rakamlar tesadüf değil. Euro’nun 47 liraya dayanması, altının 4.400 TL’yi görmesi ve doların bir türlü yerinden kıpırdayamaması… Tüm bunların arkasında, Atlantik’in öbür ucundan gelen ve tüm dünyayı sarsan bir “fısıltı” yatıyor. Ekonomi gazetecisi Barış Soydan, perde arkasında dönen ve piyasaların altını üstüne getiren o gizli sebebi tek tek açıkladı.
Barış Soydan’a göre her şey, dün Amerikan ekonomi gazetesi Wall Street Journal’ın yayınladığı o özel haberle başladı. Habere göre, Donald Trump, başkan seçilirse Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) başına kendi istediği bir ismi atayacağını Eylül ayından itibaren duyurmaya hazırlanıyor.
Peki bu neden önemli? Çünkü Trump, Fed’in mevcut başkanı Powell’ın faizleri bir türlü indirmediği için ona “geri zekalı” diyecek kadar öfkeli. Şimdi ise yerine, başkanın sözünden çıkmayacak ve art arda hızlı faiz indirimleri yapacak birini getirmeyi planlıyor. Soydan’ın tabiriyle, Amerika’da “naz politikalarını” uygulayacak bir Fed başkanı…
Bu haber, piyasalar için tek bir anlama geliyor: Dolarda hızlı faiz indirimi beklentisi. Ve bu beklenti, Dolar’ın sadece Euro karşısında değil, İsviçre Frangı’ndan altına kadar her şey karşısında adeta çakılmasına neden oldu.
Doların bu küresel düşüşü, Euro’nun yıldızını parlattı. Euro/Dolar paritesi 1,17 seviyesini aşarak Kasım 2021’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Bu durum, yurt içinde Euro’nun ateşini körükledi ve fiyatı 47 liraya kadar taşıdı. Son bir ayda Euro, TL karşısında %5,5 değer kazanırken, Dolar’daki artış enflasyon seviyesinde kaldı.
