Bakan Uraloğlu, burada yaptığı konuşmada, son 22 yılda yerli sanayinin her alanda geliştiğini söyledi. Ülkenin savunma sanayisi ürünleri, makine, medikal, ulaştırma, elektrik-elektronik ve haberleşme sektörleri gibi stratejik alanlarda yüksek teknolojiye sahip milli ürünlerle dünya çapında küresel bir üretici ve ihracatçı konumuna geldiğine dikkati çeken Uraloğlu, Türkiye’nin kendi otomobilini, haberleşme ve gözlem uydularını, savaş uçaklarını, helikopterlerini, gemilerini, elektrikli trenlerini üreterek tarihe damga vuran bir süreç yaşadığını ifade etti.
Uraloğlu, “Bu süreç, milletimizin kendi gücüyle yükselişinin, öz güveninin ve aydınlık geleceğimize olan inancının simgesi oldu. Bir zamanlar bize imkansız denilenler, bugün gerçeğe dönüştü. Bu başarı, tüm Türkiye’nin ortak çabasıyla elde edildi ama bu yükselişi sekteye uğratmak isteyenler, milletimizin öz güvenini yıkmak isteyenler geçen hafta savunma sanayimizin gurur kaynağı kuruluşlarından biri olan TUSAŞ’a alçakça bir terör saldırısı düzenledi. Bizi hiçbir güç Türkiye Yüzyılı hedeflerimizden döndüremez” diye konuştu.
Demir yollarını 2002’den itibaren öncelikli sektör olarak belirlediklerini anımsatan Uraloğlu, 2003’te yaklaşık 11 bin kilometre olan demir yolu uzunluğunu 13 bin 919 kilometreye yükselttikleri bilgisini verdi.
Bakan Uraloğlu, demir yolu ağıyla birlikte raylı sistemler sanayisini de geliştirmeyi hedeflediklerini dile getirerek, “Devlet eliyle yapılabilecek her türlü yasal düzenlemeleri yapıp, özel sektörün önünü açtık. Bugüne kadar geldiğimiz süreçte uluslararası standartlarda, yeni nesil lokomotifler, dizel ve elektrikli tren setleri, yolcu ve yük vagonları, cer konvertörü ve motoru, tren kontrol yönetim sistemi gibi ana, kritik ve alt ürünleri kendimiz üretiyoruz” ifadelerini kullandı.
Eskişehir 5000 Milli Elektrikli Anahat Lokomotifi Projesi’nde test ve sertifikasyon çalışmalarına devam ettiklerini vurgulayan Uraloğlu, TCDD Taşımacılık için sipariş edilen 95 lokomotifin seri üretim çalışmalarını da sürdürdüklerini bildirdi.
Uraloğlu, daha çok projeyle çalışmalara ivme kazandırılacak yeni bir döneme girildiğine işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
“Bakanlığımızın teşkilat ve görevlerini belirten ilgili kanun maddesi, raylı sistemleri içerecek şekilde genişletilmiştir. Bakanlığımızın AR-GE destek sağlayıcısı UDHAM, daha önce sadece elektronik haberleşme, havacılık ve uzay teknolojilerine ilişkin araştırmalara destek sağlayabiliyordu. Bu mevzuata ‘raylı sistem ve denizcilik teknolojileri’ ibarelerinin eklenmesiyle söz konusu sektörlere de destek verilmesinin önü açıldı.”
UDHAM eliyle bugüne kadar demir yolları özelinde haberleşme sistemleri için 5 projeye 34 milyon liradan fazla AR-GE desteği sağlandığını aktaran Uraloğlu, “Artık bujiden tekerlek setine, lokomotiften vagona, motordan rulmana raylı sistemlerle ilgili her unsur için yerli ve milli teknoloji geliştirme desteği sağlayabileceğiz.
Şimdi Bakanlığımızın sağladığı AR-GE destekleri sayesinde raylı sistem firmalarımızın çok daha başarılı ve yenilikçi işlere imza atıp, üretim yelpazelerini genişleterek uluslararası arenada ön sıralarda yer alacağına ve demir yolları sektöründe bir daha ithalattan bahsetmeyeceğimize inanıyorum” dedi.