Saadet-Gelecek grup toplantısında gündem asgari ücret: En az yüzde 61 zam teklif ediyoruz

Saadet-Gelecek grup toplantısında gündem asgari ücret: En az yüzde 61 zam teklif ediyoruz

Gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arıkan şunları söyledi:

“Bakınız bugün vicdanın sesi nedir biliyor musunuz? Mülakat sorunudur. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, bir bakanlığa yakışmayan politikasıdır! Şunu bir önce netleştirelim: Bir milletin onlarca yıl sonra nasıl olacağına, bugün verilen eğitimin kalitesi karar verir. Eğitim bir inşadır, geçmiş ile gelecek arasında bir köprüdür. Dindar nesil yetiştireceğiz diyenler, gençlerimizi ateizmin, deizmin, sosyal medya ve dijital ortamların karanlık dehlizlerine sürüklediler. Gelen her yeni bakan, yeni bir sistem denedi. Bu arada 22 yılda, tam 9 kez Milli Eğitim Bakanı değişti. Varın siz düşünün sistemin renkliliğini. Tabuta koydukları eğitimin üzerine son çivi olarak da ‘mülakat zulmünü’ çaktılar. Önce sistemi bozdular, Sonra okulları, sonra öğrencileri ve en sonunda son kale olarak öğretmenleri. 5 bin gencimizin hakkını mülakat diyerek gasp ettiler. Mülakat gibi mülakat diyerek hak yemeyi kanun haline getirdiler.”

“Özellikle bugünlerde kamuoyu, enflasyonla da çok ilgili olan asgari ücreti tartışmakta. Niye tartışılmasın ki? Bugün Türkiye’de 7 milyonu aşkın insanımız asgari ücretle çalışıyor! Dolayısıyla asgari ücret meselesi Türkiye’nin tamamını ilgilendiren kritik bir konudur. Asgari ücret konusunda iktidarın hiç güven vermeyen açıklamaları karşısında, asgari ücretliler heyecan ile açıklanacak rakamı bekliyor. Öncelikle şu ayrımı belirtmek istiyorum. Zenginin hissettiği enflasyon ile yoksulun maruz kaldığı enflasyon aynı değildir. TÜİK rakamları üzerine çalıştığımızda, düşük gelir grubunun maruz kaldığı enflasyonun yüzde 61 olduğunu tespit ediyoruz. Dolayısıyla, başlangıçta; alım gücünün korunması için asgari ücrete en az yüzde 61 zam uygulanmasını teklif ediyoruz. Bunun altında hiçbir rakam gerçekçi, sağlıklı ve samimi bir rakam değildir. Ayrıca hiçbir ücretten kesinti yapılmamalı, brüt ücret ile net ücret arasında bir farklılık olmamalıdır. Ücret gelirlerinin tamamından vergi, SGK primi ve işveren işsizlik sigorta primleri gibi kesintiler kaldırılmalıdır. Bu teklifimiz hem gerçekçi ve hem uygulanabilir bir ücret politikasıdır. Bu teklifle hem alım gücü erimeyecek, hem de enflasyon tetiklenmeyecektir.”

“Adalet mülkün, her şeyin emeli, güvencesidir. Adaletsizlik bir ülkenin başına gelebilecek, bir ülkeyi içten içe çürütebilecek en büyük sorundur. Ülkenin halini görüyorsunuz. Ceza ve infaz sistemi nasıl dökülüyor her gün medyadan izliyorsunuz. Çeteler, mafyalar, caniler, katiller, hırsızlar, gaspçılar sokaklarda terör estirmiyor mu? Cezaevleri artık sokaklardan daha güvenli diyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Nafaka sorununu bile çözemedik. Bununla kalsa iyi. Bir de adaletin siyasallaşması sorunu var. Bugün birçok dosyanın hükmü mahkemelerde değil, siyasi parti binalarında alınıyor. İktidara yakınsanız, suç işleme özgürlüğüne sahipsiniz. Değilseniz Allah yardımcınız olsun. İktidarın adalet konusundaki tek başarısı fiyakalı adalet sarayları.”

“Kısacası bir iktidar düşünün ki, adında ne varsa içinde o yok. Dilinde ne varsa işinde o yok. Şimdi burada Türkiye’nin meseleleri ve çözüm yolları üzerine konuştuk. Türkiye’de bir Ekonomik kriz var mı? Var. Türkiye’de tarımsal üretim bir sorun mu? Sorun. Sanayici faiz batığında da mı? Evet uçan kuşa borçlu. Adaleti artık başka şekilde başka yerler de aranıyor mu? Evet. İmralı ile DEM grubu görüşsün mü, görüşmesin mi? Bugün mü görüşsün, hafta sonu mu görüşsün? ‘İmralı ile ittifak’ yapılsın mı, yapılmasın mı? Sen iyi polis, ben kötü polis. Değerli kardeşlerim, müsterih olun, bunlara en güzel cevabı ‘yeni nesil siyaset’le vereceğiz.”

Exit mobile version