Prof. Dr. Murat Ferman, şunları söyledi:
“Banka kartı diye tabir edilen önemli bir kesim var. Bu kredili mevduat unsuru ile bir taraftan sıkılaştırıcı tedbirlere konu olabilir. Kredili mevduat çekimi son dönemde epey artmıştı. Bankalar enflasyondaki artış ve TL’deki değer kaybı çerçevesinde kredili mevduat hesaplarını artırmıştı. Bir diğeri önden ödemeli kartlardır.
Kredi kartı adı üzerinde limitiniz dahilinde şu anda önden harcama yapıp sonra vadesinde ödemek yani kredili bir nakit kullanımı anlamına geliyor. 5 aydır kredi kartları kullanım faizlerinde BDDK ve Merkez Bankası tarafından herhangi bir yükseltme olmadı, faizler yüzde 4’ün altında. Gösterge faizinde 45’e kadar ulaşan bir artış olmuştu. Buna karşın vatandaşın fırsat penceresini daraltmamak açısından seçim iklimi de göz önüne alınarak faiz aşağı tutuldu.
Vatandaş günlük hayatını devam ettirebilmek bakımından daha avantajlı olan tüketici, ihtiyaç kredilerine göre daha avantajlı olan kredi kartlarından yararlanıyor. Bankaların düzenleme getirdiği bir başka kesim var. Kredi kartı limitlerini farklı alternatif kripto para, dolar, altın gibi kıymet araçlarını satın almada kullanarak vadesi geldiğinde aradaki değer kazancından marj elde etmeye çalışıyorlar. Bankalar bununla ilgili yazı gönderip düzenleme yapmıştı.
Çekilebilir, son dönemlerde bankaların kredi kartı limitlerinin yeniden düzenlenmesi konusunda ellerini serbest tuttukları görülüyor. Hatta sayın Hazine ve Maliye Bakanı kredi kartı limitlerinin belirli gelir düzeyleri ve beyan edilen ödeme kabiliyeti içerisinde oluşturulması gerektiğinden bahsetti.
Son dönemde bizler de yaşıyoruz. Birdenbire bankaların kredi kartı limitlerini üst noktalara çektiğini gördük. Kredi kartları kredi kullandırma mekanizması bakımından bankalar göz önüne alındığında yasal bakımdan korunma oranı en yüksek, yasal takibi var, banka sıkıntıya düşerse bunu yetkilendirilmiş kredi takip kuruluşlarına iskontolu bir şekilde toptan satıyorlar. Burada bankalar kredi alacaklarını en üst düzeyde kontrol ve takip ile güvence altına almış oluyorlar.
Elbette bu durumda bir düzenleme olabilir. Piyasada 17-18 trilyonluk miktarsal büyüklük var. Bu miktarsal büyüklüğün 1.7 trilyonu kredi kartı harcamaları. Burada bir miktar taksit sayılarının sınırlandırılması bazı kalemlerde taksitlerin ortadan kaldırılması gündeme gelebilir. Benzer uygulama bugün var, yurt dışı uçak biletleri ve kozmetikte olduğu gibi. Yeni düzenlemelerle bir parça sıkılaştırıcı enflasyonla mücadelede talep bacağını kontrol altına alıcı önlemler gelecek. Bu işin sosyal maliyetinin takip edilmesi gerekiyor. Yeni düzenlemeler yapılacak.”