Türk-İş’teki toplantıya DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan katıldı.
Ortak bildiri öncesi ilk konuşmayı Türk-İş Genel Başkanı Atalay yaptı. “Şu an bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Bu kriz ne 94 krizine, ne 2001 krizine, ne de 2008 krizine benzemiyor” diyen Atalay, yaşanan ekonomik krizin öncekilere benzemediğine dikkat çekerek “Asgari ücretle 1 ay değil 1 hafta geçinme şansınız yok, dayanma gücümüz kalmadı.” dedi.
TÜİK’in açıkladığı rakamları kamuoyunun gerçekçi bulmadığına dikkat çeken Atalay rakamların piyasayla özdeşmediğini vurguladı. Ülkemizde yüzde 20’lik kesimin refah içinde yaşadığına dikkat çeken Atalay bedelini yüzde 80’in ödediğini söyledi. Geçmişte kamuda ücretlerin yüksek olduğunu vurgulayan Atalay kamunun en düşük duruma düştüğünü ifade etti.
Özel sektördeki patronları kazandıkları paraya dikkat çeken Atalay “Ona rağmen 10 yıllık 20 yıllık bir işçiye 10-15-20 bin lira parayı çok görüyorlar. Bunlar bizi köle sanıyorlar. İşçiyi maraba zannediyor. Bizim üzerimizden ekonominin düzelmesinin şansı yok. Bizim üzerimizden ellerini çeksinler.” dedi.
Hakİ-ş Genel Başkanı Mahmut Arslan ise iş güvencesine ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellere vurgu yaptı. Arslan özetle şu açıklamayı yaptı: “Biz rekabet ediyoruz ama temel sorunlarda bir araya gelme mecburiyetimiz var. Belli konularda birleşmiş olmamız çok kıymetli. Makro ekonomi göstergelerine bakarsak olumlu bir seyir var. Üretim çarkları devam ediyor. Özel sektörde pek çok şirket üç vardiya çalışıyor. İşsizlik azalıyor. Peki emek hareketinin tablosu ne? Büyümeye rağmen emekçilerin milli gelirden aldığı pay azalıyor.
Maalesef en kolay iş, işten çıkarmalar. Muhalefet partilerindeki belediyelerden işten çıkarmalara son vermelerini istiyoruz. Refahın adil dağılımını gerçekleştirmek için yapılacak ilk iş sendikal örgütlenme önündeki engellerin kaldırılmasıdır.”