Sosyal Güvenlik Uzmanı Namık Tan: “Emekli aylıklarındaki düşüş, sistemin iflasının göstergesidir!”

Sosyal Güvenlik Uzmanı Namık Tan: “Emekli aylıklarındaki düşüş, sistemin iflasının göstergesidir!”

Son dönemde vatandaşlar arasında “Ne zaman emekli olmalıyım?” sorusu gündemde yer almaya devam ediyor. Emeklilik planlarını şekillendirmek isteyenler, enflasyon oranları ve değişken katsayılarla birlikte hangi yıl emekli olmanın daha avantajlı olduğunu sorguluyor. 2025 tarihinde emekli olanların, 2024’te emekli olanlara kıyasla yüzde 30’luk bir aylık düşüş yaşayacağını kaydeden Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) AR-GE Müdürü ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Namık Tan, bu durumun enflasyondan kaynaklandığını bildirdi.

Sosyal Güvenlik Sisteminin değişime muhtaç olduğuna işaret eden Tan, hangi yıl emekli olunursa olunsun aylıkların değişmeyeceği adil bir sistemin getirilmesi gerektiğini belirtti. Tan, “1 Ekim 2008 tarihinde sosyal güvenlik mevzuatının değişerek 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu yürürlüğe girdi. Bu sistem, özellikle asgari ücretli çalışanların emekli aylıklarının düşmesine neden olan bir yapıya sahiptir. Bu değişiklikle birlikte emekli aylıkları azalıyor, bunun nedeni ise güncelleme katsayısının zayıflaması ve aylık bağlama oranlarının düşürülmesidir.” dedi.

Tan, “Bu sistem o kadar karmaşık bir yapıya sahip ki bunu bir anda değiştirmek mümkün değil. Sistemin kuruluşundaki yanlışlıklar, hesaplama süreçlerindeki sıkıntılar bu durumu doğurdu. Dolayısıyla yeni bir hesaplama ve güncelleme sistemi kurulması şart. Emekli aylıklarının düşüşü tamamıyla sistemden kaynaklı ve bunu kimse izah edemiyor. Bu aylıkların düşüşü ise sistemin iflas ettiğinin bir sonucudur.” ifadelerini kullandı.

Emeklilik sürecinde karmaşık yapıya dikkat çeken Tan, bu yıl emekli olma hakkını kazanamayan bir kişinin, ocak veya şubat ayında emeklilik talebinde bulunması durumunda, 2025 yılında aylık bağlanma miktarını etkileyeceğini bildirerek, “Kamu işçisini örnek aldığımızda aralık ayında emekli olabilseydi, 35 bin TL aylık bağlanabilirdi. Ancak 2025’in ocak, şubat, mart veya nisan aylarında emekli olmaya karar verdiğinde, 2024 yılına göre aylığı yüzde 30-35 oranında daha az bağlanacaktır. Eğer enflasyon yüzde 30 civarında bir artış gösterirse, emekli aylıkları da buna bağlı olarak düşük belirleniyor. Bu yıl enflasyonun yüzde 65 civarından yüzde 40’a düşmesiyle güncelleme katsayısının da düşük kalacağını ve dolayısıyla 2025 yılında emekli olanların maaşlarında yüzde 30’luk bir düşüş olacağını belirtmek gerekir.” diye konuştu.

Namık Tan, mevcut emekli aylık hesaplama sisteminin karmaşık yapısının ve dönemsel farklılıkların sorun yarattığını vurgulayarak, “Yeni bir hesaplama sistemi getirilmeli ve bu sistemin adil, tek bir sistem üzerinden hesaplanması sağlanmalıdır. Karma sistem yerine, bütün dönemleri kapsayan, tek ve gösterge sistemini de içerecek bir yapının oluşturulması gerekmektedir. Eğer böyle bir sistem hayata geçirilirse, şu an yaşadığımız sorunların hiçbirini yaşamayız. Ancak mevcut sistem her yıl sorun yaşatmaya devam edecek gibi görünüyor. Örneğin, 2025 yılında emekli olan bir kişi ile 2024 yılında emekli olan bir kişi arasında kazanç farklılıkları oluşuyor, bu durum birini ödüllendirirken diğerini cezalandırıyor. Hangi yıl emekli olursa olsun, aylıkların düşmeyeceği bir sistem getirilmelidir.” ifadelerine yer verdi.

Aylıkların hesaplanmasında 2000 yılından önceki gösterge sisteminin kaldırılmasının sorun yarattığını ifade eden Tan, “Gösterge sistemi olsaydı, emekli aylıklarındaki düşüş bu kadar keskin olmayacaktı. Şu anda asgari ücretle çalışan birinin 9 bin prim günü varsa, bağlanan aylık genelde on bin TL’nin altında kalıyor. Mevcut sistem, emekli aylıklarını düşürdüğü için gelecekte de bu kayıplar devam edecek ve insanlar iyi bir emeklilik süreci geçiremeyecek.” şeklinde konuştu.

Exit mobile version