Yüksek enflasyon, hammadde giderleri, mazot, işçi giderleri gibi birçok kaleme gelen zam gıda fiyatlarına direkt yansıyor. Özellikle temel gıda ürünlerine gelen zamlar tüketicilerin bütçelerini zorluyor. Süt, yoğurt ve peynir gibi temel gıda ürünlerinin fiyatı cep yakıyor. Üreticilerde daha uygun fiyata ürünleri satmak için başka çarelere başvuruyor.
Son dönemde market raflarında, yağ oranları açısından oldukça düşük çeşitli sütler satılmaya başlandı. Daha önce genellikle tam yağlı ve az yağlı (light) olarak sunulan sütler, ekonomik şartların etkisiyle artık çok farklı yağ oranlarına sahip seçeneklerle karşımıza çıkıyor.
Ankaralılar incir yemeye hasret kaldı! İncirin fiyatı uçtu…
Sütün en değerli bileşeni olarak kabul edilen süt yağı oranı azaltıldıkça, sütün maliyeti de düşüyor ve böylece firmalar aynı miktardaki ürünü daha uygun fiyatlarla sunabiliyor.
Halk sağlığında en büyük tehdit: ‘Gıda enflasyonu’
Örneğin, genellikle yüzde 3,3 ila yüzde 3,5 yağ içeriğine sahip olan tam yağlı sütlerin yanı sıra, yüzde 2,5, yüzde 1 hatta yüzde 0,1 (binde 1) yağ oranına sahip sütler de raflarda yer alıyor. Bu düşük yağ oranlarına sahip sütler, “doğal” ve “gerçek lezzet” gibi ifadelerle pazarlanıyor.