Türkiye’de standardizasyon altyapısının ve bilincinin gelişmesinde bayraktar konumdaki TSE’nin 70. yıl dönümünü kutlayan Kacır, sanayicinin destekçisi, vatandaşın koruyucusu TSE’nin başarılı çalışmalarının devamını diledi.
Kacır, 1954 yılında mütevazi imkanlarla sanayi ve ticaret odalarının çabalarıyla kurulan enstitünün, 70 yıllık başarılarla dolu yolculuğunda ülkede standardizasyon ve kalite anlayışının yeşermesi ve yerleşmesinde öncü rol üstlendiğine işaret ederek, “Türk Malı damgasının aynı zamanda yüksek kaliteyle eşdeğer olduğunu tescilledi. Vatandaşlarımızın dünya standartlarında güvenli ürün ve hizmetlerle buluşmasına vesile oldu. Ülkemizin üretim ve teknoloji geliştirme yolculuğunda yeni bir sayfa açtığımız son 22 yılda ise kurumumuzu gelişmiş bir altyapıya, modern inovasyon ve teknolojiye, geniş kapsamlı bir organizasyon yapısına kavuşturduk. Kurumumuzu, evrensel normları dikkate alarak, stratejik hamlelerle yeniden yapılandırdık.” ifadelerini kullandı.
Kacır, TSE’yi uluslararası standartlara yön veren, ülke sathı ve dünya pazarında rekabet gücü sağlayan sanayinin omurgası haline getirdiklerini, kurumun bugün nitelikli insan kaynağı ve dünya standartlarındaki laboratuvar altyapısıyla nitelikli ihracatın katalizörü vazifesi gördüğünü belirtti.
Standartları tayin edenlerin, aynı zamanda küresel ticaretin oyun kurucuları olduğu yaklaşımıyla sanayicilerin hak ve menfaatlerini uluslararası platformda en güçlü şekilde savunduğunu bildiren Kacır, her yıl 14 Ekim’de kutlanan Dünya Standartlar Günü’nün TSE ve kendileri için her zaman ayrı bir önemi olduğunu vurguladı.
Uluslararası Standardizasyon Teşkilatının (ISO) 1967’de gerçekleştirilen genel kurul toplantısında dönemin TSE Başkanı Merhum Faruk Sünter’in, 3 yıllığına ISO Başkanı seçildiğini hatırlatan Kacır, kendisinin teklifi üzerine 1969 yılında ISO Konseyinin 14 Ekim’i Dünya Standartlar Günü olarak onayladığını aktardı.
Kacır, ilk kez 1970’te kutlanan Dünya Standartlar Günü’nin tüm dünyaya, standartların hem üretici hem de tüketici açısından önemini hatırlatmaya devam ettiğini kaydederek, “Bizlere de Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşıma hedefimizde güçlü standardizasyon bilincinin ve altyapısının rolünü ve önemini hatırlatmayı sürdürüyor. Bu vesileyle, geçmişten günümüze TSE’nin büyük ve güçlü Türkiye’nin bayraktar kurumları arasında yer alması için emeklerini ve gayretlerini esirgemeyen herkese şahsen teşekkürlerimi sunuyorum. Ahirete irtihal edenleri rahmetle anıyorum.” diye konuştu.
Kacır, Türkiye’nin ikinci asra, Türkiye Yüzyılı’na yaraşır kazanımlarla, güçlü ve stratejik hedeflerle adım attığına işaret ederek, hayata geçirdikleri reform niteliğinde hamlelerle hemen her alanda yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında önemli başarılara imza attıklarını anlattı.
Sanayide çalışan sayısını 3,9 milyondan 6,7 milyona, AR-GE harcamalarını yıllık 1,2 milyar dolardan 12 milyar dolara çıkardıklarını vurgulayan Kacır, şöyle devam etti:
“Sayılarını 191’den 362’e yükselttiğimiz organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgesiyle ülkemizi küresel üretim üssü haline getirdik. Otomotivden kimyaya, makineden çeliğe, beyaz eşyadan savunma ve havacılığa, tekstilden mobilyaya sanayimizin tüm sektörlerinin öncülüğünde ihracatımızı 22 yılda 36 milyar dolardan 262 milyar dolara yükselttik. Yerli ve milli elektrikli otomobilimiz Togg’u, milletimizle buluşturduk. Büyüme ve kalkınma yolculuğumuzda yakaladığımız ivmeyi daha yukarıya taşıyacak, Milli Teknoloji Hamlemizi güçlendirecek adımları kararlılıkla atıyoruz. Katma değerli ve ileri teknolojiye odaklanmış bir üretim zemininde, yeşil ve dijital dönüşümü hayata geçirip Türk sanayisini küresel arenada daha güçlü, daha etkili bir konuma yükseltiyoruz. Kalite ve standardizasyonu önceleyen bir üretim anlayışı da Türkiye Yüzyılı’nda güçlü üretim altyapımızın sürdürülebilirliği ve rekabetçiliği için vazgeçilmezdir. Vatandaşlarımızı güvenilir ve kaliteli ürün ve hizmetlerle buluşturmanın anahtarıdır.”