Tüm dünyaya satış yapılacak! 10 milyon lira yatırımla üretime başlandı: Çiftçilere ek gelir kapısı açılıyor

Tüm dünyaya satış yapılacak! 10 milyon lira yatırımla üretime başlandı: Çiftçilere ek gelir kapısı açılıyor

Hedeflerinin Anadolu’nun kaybolmaya yüz tutmuş bitkileri küresel pazarlara satmak olduğunu belirten İmmunat Aş Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Akar, “Fabrikamız bu alanda dünyanın en ileri teknolojileri arasında yer alıyor. Yıllık 20 milyon dolar değerinde kozmetik, ilaç ve gıda sektörünün ihtiyacı bitki özü üreteceğiz. Daha ilk ayda yıllık üretimimizin 5 katı sipariş aldık. Önümüzdeki aylarda 40 milyon TL daha ek yatırımla 3’üncü tesisimizi de kuracağız. 20 ülkeden gelen alım talebini reddetmek zorunda kaldık. Hedefimiz yeni tesisin de devreye girmesiyle kendi bitkilerimizi, kendi coğrafyamızı işleyerek, markalaştırarak, dünyanın 30 ülkesine satmak. İlk yılımızda 12 milyon dolar ihracat hedefliyoruz” diye konuştu.

Bodrum’da yaklaşık 10 yıldır faaliyet gösteren İmmunat firması, bitki, çiçek, baharat ve köklerden, takviye edici gıda olarak sıvı özütleri üreten ikinci üretim tesisinde tam kapasite ile üretime başladı. 2 bin metrekarelik kapalı alanda kurulan fabrikanın Türkiye’de büyük bir açığı kapattığını anlatan Akar, “Bu tesisle 100 kişiye doğrudan istihdam sağladık. Çiftçilere sağladığımız desteği de katarsak 1000 kişiye dolaylı yoldan gelir kapısı açtık. Türkiye’de yüzyıllardır yetişen bitkiler yurtdışında gıda takviyesine dönüşüp bize yüksek bedellerden geri satılıyordu. Artık milli değerlerimizi yerli üretimle biz üretip dünyaya satacağız. Dışa bağımlılıktan kurtulacağız. Türkiye, bugüne kadar işlenmiş bitkisel ürün ihracatı yerine hep kuru bitki ve ham madde ihraç etti. Artık Yüksek katma değerli ürünleri dünyaya satabileceğiz” diye konuştu.

Fabrikanın Türkiye’de tarıma dayalı sanayi konusunda önemli bir hamle olduğunu ifade eden Akar, “Kritik milli ilaç kategorisinde bir yatırım yaptık. İlaca yakın etken madde içeren gıda takviyesi üretimi yapacağız. Dünyada ilk defa zerdeçal sıvı ekstartı ürettik. Zeytin yaprağından üzüm çekirdeğine, kekikten çörek otuna kadar çok sayıda bitkinin özünü işlenmiş mamul olarak üretiyoruz. Şu anda yıllık 500 ton bitkiyi işleme kapasitemiz var. Köylümüze yerli tohumlarımızı dağıtarak ekolojik tarımla kendi bitkilerimizi yetiştirip, kendi kırsalımızda tarımı destekleyecek projelerle dışa bağımlılıktan kurtulacağız. Türkiye genelinde, hem fitoterapi ürünlerinin hem de kozmetik ve ilaç sanayinin ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde bir yatırım yaptık. Düne kadar ithal ettiğimiz bu ürünleri artık yeli üretimle sektöre sunacağız. İhracatta çok büyük bir fark oluşturacağını düşünüyorum. Türkiye, toprağı, havası, suyu ve deniziyle çok avantajlı bir ülke. Tarım sadece buğday ve bakliyat gibi malzemelerle düşünülmemeli. Tarıma dayalı sanayi tüm dünyada yükselişte. Bitki özlerine talep her geçen gün artıyor” dedi.

Exit mobile version