Venezuela, son on iki ay içerisinde %50’nin altında seyreden aylık enflasyon oranlarıyla beş yıllık hiperenflasyon dönemini Aralık 2021 itibarıyla sonlandırmıştı. Türkiye’de ise enflasyon Mart 2024’te bir önceki aya göre artış göstererek %68,5 seviyesine ulaştı. Şubat ayında Türkiye’de kaydedilen %67,07’lik enflasyon, bağımsız akademisyenler tarafından oluşturulan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) tarafından %124,63 olarak, İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından ise %78,25 olarak farklı kaynaklarda raporlandı.
Dünya genelinde en yüksek enflasyon oranlarına sahip ülkeler listesinde Arjantin %276 ile zirvede yer alırken, bu ülkeyi %140 ile Suriye ve %123 ile iflasın eşiğindeki Lübnan takip ediyor. Bu sıralamada uzun bir süre ilk sırayı koruyan Venezuela’nın gerilemesi, ülkenin ekonomik dinamiklerindeki değişiklikleri ve dolarizasyon sürecini işaret ediyor.
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, son açıklamalarında ülkedeki enflasyonun son 12 yılın en düşük seviyesine indiğini belirtti. Bu düşüş, dolarizasyon, kamu harcamalarındaki azalma ve kredi hacmindeki düşüş, petrol ihracatındaki artış gibi faktörlerle destekleniyor. ABD yaptırımları altında ciddi ekonomik ve siyasi krizler yaşayan Venezuela, 2018’de yedi haneli enflasyon oranlarına ulaşmıştı.
Türkiye ekonomisi, son yıllarda döviz kurlarındaki dalgalanmalar, yüksek ithalat maliyetleri ve pandemi sonrası toparlanma süreçlerinin zorluklarıyla mücadele ediyor. Enflasyonla mücadelede hükümetin politikaları ve Merkez Bankası’nın adımları, enflasyon oranlarının kontrol altına alınması için kritik önem taşıyor. Ancak, bağımsız ekonomistler ve çeşitli araştırma grupları, resmi enflasyon rakamlarının gerçek piyasa koşullarını yansıtmadığını ve daha yüksek olduğunu ifade ediyorlar.
Enflasyonun yüksek seyrettiği Türkiye’de tüketicilerin alım gücü üzerinde baskı artarken, hükümetin ve Merkez Bankası’nın ekonomik istikrarı sağlama konusundaki çabaları devam ediyor. Venezuela’daki enflasyon düşüş trendi ve Türkiye’nin sıralamadaki yükselişi, her iki ülkenin de farklı ekonomik politikalarının sonuçlarını ortaya koyuyor.
Bu durum, uluslararası ekonomi politikaları ve piyasa dinamikleri açısından önemli bir gösterge niteliği taşıyor ve yatırımcılar ile politika yapıcılar için yeni stratejilerin belirlenmesinde kritik rol oynuyor. Gelecek dönemlerde Türkiye’nin enflasyonla mücadelede izleyeceği politikalar, ekonomik istikrarın sağlanması ve sürdürülebilir büyüme potansiyelinin artırılması açısından belirleyici olacak.