Ekonomim’de yer alan habere göre, geleneksel yatırım anlayışına göre, uzun vadeli hisse senedi yatırımları tarihsel olarak en yüksek getiriyi sağlamışken, son yıllarda altın da yatırımcıların gözdesi oldu. Warren Buffett gibi yatırımcıların savunduğu uzun vadeli hisse senedi yatırımları, borsa endeksleriyle gösterdiği başarılı performansla bilinirken, altın tarih boyunca ekonomik belirsizliklere karşı güvenli liman olarak değerlendiriliyor.
Geçmiş veriler, yatırım stratejilerinin bel kemiğini oluşturuyor. 2008 Küresel Finans Krizi öncesi dönemde VaR (Value at Risk) modellemesi, risk yönetiminde popülerdi. Modern Portföy Teorisi ise risk ölçümü olarak standart sapmayı kullanmaya devam ediyor. Ancak, bu risk modelleri, geçmiş verilere dayanarak gelecekteki riskleri tahmin etmeye çalışıyor.
John Maynard Keynes’in ünlü sözü “Uzun vadede hepimiz ölü olacağız” düşünülmezse, uzun vadeli veriler borsa yatırımlarının altın ve devlet tahvilleri gibi diğer yatırım araçlarına göre daha yüksek getiriler sağladığını gösteriyor. Özellikle S&P 500 endeksi, 100 yıldan uzun bir süre boyunca yatırımcılara altın ve devlet tahvillerinden çok daha yüksek kazanç sağlamış durumda.
Türkiye’de de hisse senetleri ve altın yatırımları arasında tercih yaparken yatırımcıların uzun vadeli performansı dikkate almaları önem taşıyor. Altın, ekonomik belirsizlik dönemlerinde değer kazansa da, hisse senetlerinin tarihsel olarak uzun vadede daha yüksek getiriler sağladığı gözlemleniyor. Yatırımcılar, portföy çeşitlendirmesi yaparak her iki yatırım aracının avantajlarını değerlendirebilirler.