Ekonomist Alaattin Aktaş, Merkez Bankası’nın bu kararının arkasındaki gerekçeye dikkat çekerek, “Bazı aylar pas geçilerek faiz indirimi yapılmasının sakıncası görülmüş olmalı. Bu şekilde, faiz indirimi kesintisiz devam edebilir,” değerlendirmesinde bulundu. Aktaş, toplantı tarihleriyle ilgili detayların beş gün içinde açıklanacağını hatırlatarak, bunun piyasa aktörleri açısından önemine değindi.
Merkez Bankası eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara ise, toplantı sayısındaki düşüşün yarattığı mesajlara dikkat çekti. Kara, “2025’te yalnızca 8 toplantı yapılacağı açıklandı. Bu durum, yarın daha büyük bir faiz indirimi yapılacağına işaret ediyor olabilir. Ancak bu tür kararların son anda açıklanması iletişim açısından soru işaretleri yaratıyor,” ifadelerini kullandı.
Ekonomist İris Cibre ise Merkez Bankası’nın yeni düzenlemesinin stratejik avantajlar sağlayabileceğini belirtti: “Bu 4 toplantıyı pas geçmek için kullanabilirler. Mantıken, 8 toplantıda toplam 250 baz puanlık indirimle yıl sonunda politika faizini %30 seviyesine getirebilirler.” Ancak, Cibre, bu kararın zamanlamasını eleştirerek, “Böylesine önemli bir kararın toplantı öncesinde açıklanması doğru olmadı,” dedi.
2025 para politikası metni, Merkez Bankası’nın fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğini vurguluyor. Metinde, enflasyonun orta vadede %5 hedefine ulaşması için gerekli tüm araçların kullanılacağı belirtilirken, politika kararlarının “şeffaflık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik” ilkeleri doğrultusunda alınacağı ifade ediliyor. Ayrıca, yıl boyunca sadece 8 PPK toplantısı yapılacağı, bu kararların detaylarının ve gerekçelerinin aynı gün kamuoyuyla paylaşılacağı açıklandı.
Ekonomistlerin ortak beklentisi, Merkez Bankası’nın bu kararıyla faiz indirim sürecini daha kesintisiz bir şekilde sürdürmeyi amaçladığı yönünde. Önümüzdeki günlerde açıklanacak PPK toplantı tarihleri, piyasa aktörleri için kritik bir rehber olacak.