Volvolar artık daha da sağlam olacak! Eski bildiğiniz Volvoları unutun: Kimse Volvo’ya çarpmak istemeyecek

Volvolar artık daha da sağlam olacak! Eski bildiğiniz Volvoları unutun: Kimse Volvo’ya çarpmak istemeyecek

Sağlamlığı ile nam salan Volvo, mega-döküm teknolojisiyle birlikte artık daha sağlam olacak. Volvo, 2026’da piyasaya sürmeyi planladığı yeni nesil elektrikli araçlarının üretimine entegre edecek. Bu yeni yaklaşım, verimliliği artıracak ve gelecekteki araç tasarımı ve üretim süreçlerinde daha fazla esneklik sağlayacak.

Volvo, ana üretim tesislerinden olan İsveç’teki Torslanda fabrikasında, yeni nesil elektrikli araçları için mega-döküm teknolojisini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Marka, teknik detayları henüz açıklamasa da bu adımın, mevcut platformların geliştirilmesiyle oluşturulacak SPA3 platformunun planlanan tanıtımıyla ilişkili olacağı belirtiliyor. Bu platform, Volvo’nun üçüncü nesil özel elektrikli otomobillerinin temelini oluşturacak.

Volvo Strateji ve Program Yönetimi Başkanı Erik Severinson, yeni platformun hangi modelde kullanılacağını henüz açıklamasa da, “2030’a kadar tamamen elektrikli olma taahhüdümüz var. O zamana kadar tüm müşterilerimize elektrikli seçenekler sunmak için ürün portföyümüzü tamamen yenilememiz gerekiyor. Bu da 2030’a kadar birçok yeni araç gerektiriyor” dedi.

Markanın elektrikli araç serisindeki eksikliği doldurmak için odakta EX60 bulunuyor. Bu model, mevcut en çok satan XC60’ın yanında yer alacak ve 2025’te piyasaya sürülmesi bekleniyor.

Mega-döküm, eritilmiş metalin kalıba dökülerek tek bir parça halinde büyük otomobil bileşenlerinin üretilmesini içeriyor. Bu süreç, bir platformun büyük bölümlerinin tek parça halinde üretilmesini sağlarken, çok sayıda küçük parçayı üretip birbirine monte etme gerekliliğini ortadan kaldırıyor. Tesla’nın halihazırda kullandığı bu teknik, Toyota’nın da gelecekteki modellerinde kullanılacak.

Volvo, mega-döküm tekniğini ilk olarak yeni nesil modellerinin arka zemin bölümlerini tek bir alüminyum parça olarak üretmek için kullanacak. Bu yeni yaklaşım, önceki 100 parçayı tek bir bileşenle değiştirecek ve arka zemin bölümündeki kaynaklı eklem sayısını %84 azaltırken ağırlığı da yaklaşık %50 azaltacak.

Exit mobile version