Dört kişilik bir aile için açlık sınırı 20 bin liraya, yoksulluk sınırı 60 bin liraya yaklaştı. Sağlıklı ve dengeli beslenmenin günlük maliyeti 600 liraya yaklaştı. Dr. Bülent Şık, BirGün’den Sibel Bahçetepe’ye yaptığı değerlendirmede sağlıklı beslenme için gereken gıdaları yeterli ve dengeli bir şekilde alabilmenin gelirle bağlantılı bir durum olduğunu vurgulayarak “Dolayısıyla yeterli gelire sahip olmayan, işsiz ya da güvencesiz kesimlerin sağlıklı beslenmesi pek de mümkün değil” diye konuştu.
Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenmenin Durumu 2023 yılı raporunu anımsatan Şık, şöyle devam etti: “Dünyada 2,4 milyar insanın orta veya şiddetli gıda güvensizliği yaşadığı, 900 milyon insanın ise ciddi gıda güvencesizliği ile karşı karşıya olduğu vurgulanmaktadır. Rapora göre 3.1 milyardan fazla insan sağlıklı beslenemiyor. DİSK Araştırma Merkezi Türkiye’de 10 milyon işçinin asgari ücret civarında ücret alarak çalıştığını; dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarının ise Ocak 2024 için 15 bin 33 lira olduğunu açıklamıştı. Verilere göre ülkemizde nüfusun en az dörtte biri sağlıklı beslenme açısından ciddi bir sorun içinde; ama kanımca oran çok daha yüksek.”
Gıda güvencesi açısından risk altındaki çocukların fiziksel ve zihinsel büyüme-gelişme süreçlerinde gerileme gözlendiği, enfeksiyon hastalıkları başta olmak üzere çeşitli hastalıklara daha sık ve kolay yakalandıklarını vurgulayan Şık “Bodurluk ya da obezite sorununu fark etmek kolay ama beslenme yetersizliğine bağlı olarak bilişsel becerilerde gerilemeyi tespit etmek zordur. 5 yaş altı çocuk nüfusta gözlenen bodurluk oranı yüzde 5,5. En az 300 bin çocuk bodurluk sorunu yaşıyor” dedi.
Türkiye Çocukluk Çağı Obezite Araştırma Girişimi Çalışması’nda ise ülkede 7-8 yaş grubundaki çocukların yüzde 14,6’sının fazla kilolu ve yüzde 9,9’unun obez olduğunun belirlendiğini anımsatan Şık, “Ülkemizde her 5 yetişkinden biri obezite sorunu yaşıyor. Son iki yıla damgasını vuran ve gıda fiyatlarında 5-6 kat artışa yol açan krizin bu sorunları daha da büyüttüğünü düşünüyorum çünkü büyüme ve gelişmede gerileme sorunu da aşırı kilo ve obezite sorunu da yetersiz ve dengesiz beslenmeyle ilgili. Siyasi iktidar çocuk ve yetişkin sağlığını ciddi şekilde tehdit eden bu sorunları çözme iradesinden ise çok yoksun, aksine sorunları besliyor” değerlendirmesini yaptı.
Sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemine dikkat çeken Bülent Şık, şöyle devam etti:
“Sağlıklı beslenme bir kamusal hak ve bu haktan yoksun kesimlere, özellikle de çocuklara destek sağlamak devletin en önemli sosyal sorumluluklarından biri. Okullar da bu desteği sağlamaya en elverişli yerlerdir. Bunu sağlamanın somut yollarından biri Türkiye’nin Uluslararası Okul Yemekleri Koalisyonuna üye olmasını sağlamaktır. BM bünyesinde 96 ülkenin katılımıyla 2020’de Okul Yemekleri Koalisyonu kuruldu. Koalisyon 2030’a dek dünya çapında her çocuğa okulda günlük, sağlıklı bir öğün yemek sağlamayı hedefliyor. Koalisyona üyelik için okulda ücretsiz beslenme hizmetini yaygınlaştırmaya yönelik bir plan hazırlamak, okula giden her çocuğa ücretsiz bir öğün sağlama hedefini ne zaman gerçekleştireceğine dair bir taahhütte bulunmak gerekli. Türkiye bu koalisyona üye değil. Üyeliği sağlamak için bir kamuoyu oluşturmaya, siyasi iktidara baskı yapmaya çok ihtiyaç var. Bu konuda hepimize sorumluluk düşüyor.”