Kantaron bitkisinin cinslerinin çoğunlukla tropikal olsa da Hypericum ve Triadenum ılıman bölgelerde yetiştiğini dile getiren Karabulut, moleküler verilerin Hypericaceae’nin monofiletik olduğunu desteklediğini aktardı. Sarı kantaron otunun güneşe anımsatan küçük şeffaf dairelere sahip olduğunu belirten Karabulut, içlerinde koyu kırmızı tıbbi yağ olduğunu söyledi.
Çiçeklerimin çoğunlukla sarı bazen de siyah beneklerle noktalanmış 4 veya 5 Taç yapraklı olduğunu aktaran Kara Bulut, uzun filamentler üzerinde birçok sistemin olduğuna değindi. Almanya’da antidepresan olarak yaygın bir şekilde kullanılan sarı kantaron otunun faydalarına değinen Prof. Dr. Karabulut, “Hafif bir sedatif ve antispazmodik olarak işlev görerek, uykusuzluk ve anksiyeteye yardımcı olur. Bitkinin ağrı kesici ve iyileştirici özellikleri vardır, özellikle nevralji, siyatik ve sinir hasarı sonrası iyileşmeyi destekler.” dedi.
Dışarıdan yara, morluk ve yanık iyileştirmek için yağ içerisine eklenerek kullanılan sarı kantaron bazı durumlarda güneşe karşı hassasiyet oluşturabilmektedir. Bu özelliği ile kanser tedavisinde kullanılan sarı kantaron yağı yaralanmalar sonucu oluşan ağrıların hafifletilmesinde kullanılır.
Sarı kantaron çayı gece uykularının düzenlenmesine desteklerken adet sancısı için kadınlarda mens döneminde ılık bir şekilde sabah ve akşam aç veya tok karnına tüketilebilmektedir. Geceleri altına ıslatma problemi yaşayan çocukların da sarı kantaron çayı tüketmesi önerilir.
Sakinleştirici bir etkiye sahip olan sarı kantaron çayı panik atak rahatsızlığının tedavisine desteklemek amacıyla kullanılıyor. Avrupa’da depresyon yaşayan kişiler uzun yıllar boyunca reçete edilen bu bitkiyi kullandı. Sinirli ve stresli olduğunuz günlerde rahatlamak amacıyla sarı kantaron çayından yararlanabilirsiniz.