Alfred Pohl, Sümer’den kalan bu tabletin asıl çevirisini ilk olarak 1937 tarihinde yapmıştı. Günümüzde Almanya’daki Jena Üniversitesi’nde Hilprecht Koleksiyonu’nda muhafaza edilen bu tablet, Prof. Dr. Kılıç ve öğrencisi Göksel’in “Medeniyetin Güneşi: 4500 Yıllık Kokunun Yeniden Doğuşu” adlı kitap çalışması sırasında dikkatlerini çekti.
Prof. Dr. Yusuf Kılıç, bugüne kadar ele geçen belgeler ve keşiflere dayanarak, dünyanın en eski parfümünün Sümer Kraliçesi Puabi ve Sümer halkı tarafından sıkça kullanıldığını belirtti. Prof. Dr. Kılıç, bu parfümün yeniden üretilmesinin büyük bir şans olduğunu vurgulayarak, tarihi ve kültürel değerinin yanı sıra ekonomik açıdan da önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti ve daha eski bir parfüme henüz rastlanılmadığını söyledi.
Sümer insanlarının parfüm kullanımına da değinen Prof. Dr. Kılıç, 4.500 yıl önce katı parfümlerin nasıl uygulandığını anlattı. Sümerlilerin, bu parfümü önce ellerine alıp damar bölgelerine sürdüklerini, daha sonra iki damarı birbirine getirerek parfümü aktive ettiklerini belirtti.
Koku ve parfüm yapma konusunda deneyime sahip olan Göksel, tablette belirtilen hammaddeleri kullanarak antik parfümü yeniden üretmeyi başardı. Bu çalışma, antik dünyanın büyüleyici kokularını modern dünyaya taşırken, ikili bu projenin seri üretime geçmesi için destek aradıklarını belirtti.
Prof. Dr. Kılıç, Sümerce tablette 17 farklı parfüm bileşenine rastladıklarını ve bunların bir araya getirilmesiyle katı formda bir parfüm elde ettiklerini ifade etti.