KONU: ZORLU BİR YOLCULUKTA UMUT VE AZİM
Will Smith’in başrolünü üstlendiği “The Pursuit of Happyness” (Mutluluğun Peşinde), gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanmış ve kalpleri fethetmiş bir yapım olarak dikkat çekiyor. Chris Gardner adlı bir adamın, evsiz kalmasına rağmen oğlunu en iyi şekilde yetiştirmek için verdiği mücadelenin anlatıldığı film, hayatta her şeyin zorluklarla değil, azimle aşılabileceğini gösteriyor. Chris’in yaşadığı maddi ve duygusal çöküşlere rağmen umudunu kaybetmeden hayatına yön vermesi, izleyicilere adeta bir ders niteliği taşıyor. Efsanevi sahneleri ve unutulmaz performansı ile “The Pursuit of Happyness”, hayatın ne kadar zorlayıcı olursa olsun, insanın içindeki gücü bulabileceğini ve her zaman yeniden başlayabileceğini vurguluyor.
KONU: İNSANLIK VE FELAKETİN KAVRAMLARI ARASINDAKİ SINIR
Steven Spielberg’in yönetmenliğini yaptığı “Schindler’s List” (Schindler’in Listesi), Nazi Almanyası döneminde geçiyor ve Oskar Schindler’in gerçek hayatını anlatıyor. Film, ikinci dünya savaşının en karanlık dönemlerinden birini ele alırken, insanlık dışı uygulamalar karşısında bir adamın gösterdiği olağanüstü çabayı anlatıyor. Schindler, Nazi rejiminin kurbanı olan 1.100’ün üzerinde Yahudi’yi soykırımdan kurtarmayı başarıyor. Film, sadece bir tarihi olayın dramatik bir anlatımı değil, aynı zamanda bir insanın vicdanına ve insanlığın karanlık taraflarına dair derin bir sorgulama yapıyor. “Schindler’s List” yalnızca savaşın ve şiddetin dehşetini gösteren bir yapım olmakla kalmayıp, aynı zamanda iyiliğin ve cesaretin de zaferini kutluyor.
