Türkiye’nin dört bir yanı doğal güzellikler, tarihi dokular ve eşsiz manzaralarla dolu. Ancak bazı yerler vardır ki, ziyaretçilerini adeta büyüler ve onları geri dönmek istemeyecek hale getirir. İşte o yerlerden biri de Bartın’ın incisi Amasra. Son dönemde, özellikle tatilciler arasında popülerliği hızla artan bu küçük ilçe, güzellikleriyle Çeşme gibi ünlü tatil destinasyonlarını bile geride bırakmaya başladı.
Amasra, Karadeniz’in kıyısında yer alan, tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken bir sahil ilçesidir. Tarihi MÖ 12. yüzyıla kadar uzanan bu bölge, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi pek çok medeniyetin izlerini taşır. Amasra Kalesi, Kemere Köprüsü ve tarihi çarşı gibi yapılar, ilçenin kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor.
Amasra’nın yalnızca doğası ve tarihi değil, mutfağı da oldukça meşhur. İlçeye gelenlerin mutlaka tatması gereken lezzetlerin başında ünlü *Amasra Salatası* geliyor. Taze sebzelerle hazırlanan bu salata, hem göze hem de damağa hitap ediyor. Bunun yanı sıra, Karadeniz’in bereketli sularından çıkan taptaze balıklar ve deniz ürünleri de bölgenin mutfak kültürünün vazgeçilmezlerinden.
Ancak Amasra’yı diğer tatil bölgelerinden ayıran en önemli özellik, doğayla tarihin bu kadar uyum içinde bir arada bulunmasıdır. İlçenin her köşesinde sizi etkileyen bir manzara ya da geçmişten bir iz bulmanız mümkün. Özellikle gün batımında Boztepe’den izlenen manzara, ziyaretçilerin hafızalarına kazınan unutulmaz anlardan biri oluyor.
Amasra’daki restoranlar, misafirlerine hem lezzet hem de manzara sunuyor. Liman kenarında oturup denizin huzur veren sesleri eşliğinde yemeğinizi yerken, adeta zamanın durduğunu hissedebilirsiniz.