Japonların yer yatağında uyuma geleneği, 10. yüzyıla kadar uzanıyor. Bu dönemde, sert zeminler üzerine serilen kenevir hasırları üzerinde uyumak yaygındı. Zamanla bu gelenek, modern yatakların yerini alacak şekilde evrildi. Tarih boyunca kültürel bir miras olarak kalmış ve günümüzde de devam etmektedir.
Japonya’nın yoğun nüfusu ve sınırlı yaşam alanları, yer yatağında uyuma geleneğinin sürdürülmesinin ana nedenlerinden biridir. Yer yatakları, gün içinde kolayca toplanarak alanı başka amaçlarla kullanmayı mümkün kılar. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan Japonlar için büyük bir avantaj sağlar. Bu pratik çözüm, küçük evlerde alanın verimli kullanılmasına yardımcı olur.
Yer yatakları, aile üyelerinin birlikte uyumasına da imkân tanır. Bu, özellikle küçük çocukların ebeveynleriyle aynı odada uyumasını kolaylaştırır ve aile bağlarını güçlendirir.
Japonya’nın deprem riskinin yüksek olması, yer yataklarının tercih edilmesinde önemli bir faktördür. Ağır yatak çerçevelerinin tehlike yaratma ihtimali, yer yataklarını daha güvenli bir seçenek haline getirir.
Uzmanlar, yer yatağında uyumanın omurgayı daha doğal bir pozisyonda tuttuğunu ve sırt ağrılarını hafiflettiğini belirtiyor. Ayrıca, sıcak hava yükseldiği için zemine yakın uyumak, özellikle sıcak yaz gecelerinde serin kalmayı sağlar. Japonlar, mevsimlere göre yataklarını değiştirerek yaz aylarında daha hafif ve nefes alabilen, kışın ise daha yalıtıcı ve sıcak tutan yataklar kullanırlar.