İlk manzarayı seçenler gerçeğe ve bütünlüğe değer veren oldukça dürüst bireyler olma eğilimindedir. İlişkileri söz konusu olduğunda dürüstlüğün her zaman en iyi politika olduğunu bilirler. Bu insanlar kendileri veya başkaları için kolay olmasa bile gerçeği söyleyecek kadar cesurdurlar. Özgün bir şekilde yaşamayı tercih ederler ve kendilerine ve değerlerine sadık kalmanın önemli olduğunu düşünürler. Bu insanlar ayrıca dürüst olmanın bir saygı biçimi olduğunu ve hayattaki ilişkiler için güçlü temeller oluşturabileceğini hatırlarlar.
İkinci manzarayı seçenler genellikle kendilerinin çok farkındadır ve kendi güçlü ve zayıf yönlerini iyi anlarlar. Bu onlara, kendileri ve çevrelerindekiler için en iyi olanı yaptıklarını bilerek güvenle karar alma yeteneği verir. Duyguları konusunda dürüst olmanın kendileri hakkında daha fazla şey öğrenmelerine ve hayatta büyümelerine yardımcı olabileceğini anlarlar. Aynı zamanda, iyi bir kişisel sorumluluk duygusuna sahiptirler ve zor olsa bile inançlarına sadık kalırlar.
Bu üçüncü manzarayı göz önünde bulundurduğumuzda, onu seçen bireyler genellikle iyimser ve açık fikirli olma eğilimindedir. Başarısızlık korkusunun onları yeni şeyler denemekten veya risk almaktan alıkoymasına izin vermezler. Açık fikirli kalarak farklı bakış açılarına bakabilir ve sorunlara yaratıcı çözümler bulabilirler. Ayrıca, bu kişiler takdire şayan bir empati kapasitesine sahiptirler çünkü yargılamadan önce kendilerini başkasının yerine koymayı bilirler. Sonuç olarak, bu kişiler dürüst, öz-farkındalığı olan, iyimser ve açık fikirlidir.