Bu hastalıklar, öksürük, burun akıntısı, boğaz ağrısı ve ateş gibi belirtilerle okul ve iş kayıplarına yol açabilir. Risk grubundaki kişilerde ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Gültekin Barut, grip aşısı, vitamin tedavisi ve burun yollarındaki sorunların tedavi edilmesiyle korunmanın mümkün olduğunu belirtiyor. Ayrıca, üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada en önemli adımın el hijyenine dikkat etmek olduğunu vurguluyor.
12punto’da yer alan habere göre, enfeksiyon hastalıklarının birçoğu el ve ağız aracılığıyla bulaşıyor. İç hastalıkları uzmanı Dr. Gültekin Barut, bu nedenle enfeksiyonlardan korunmamız için ellerimizi sık ve doğru şekilde yıkamanın alacağımız en etkili önlem olduğuna işaret ederek, “Özellikle; kişiler, eşyalar, araç ile gereçler ve yüzeylerle temas ettikten sonra, en kısa zamanda, bileklerimizi kapsayacak şekilde ellerimizin tamamını; avuç içleri, parmak araları ile parmaklar dahil olmak üzere, bol su ve sabunla, en az 20 saniye süreyle yıkamalıyız. El yıkama imkanımızın olmadığı durumlarda ise uygun el antiseptikleri ve dezenfektanlar kullanabiliriz” diyor.
Günlük hayatımızda kapı kolları, yürüyen merdivenler, asansör butonları, toplu taşıma araçlarındaki tutacaklar, market arabaları ve kapı zilleri gibi sıkça dokunduğumuz bu yüzeyler adeta gizli mikrop yuvalarına dönüşebiliyor. Dolayısıyla, bu yüzeyleri tutarken kağıt peçete kullanmayı alışkanlık edinin. Eğer bu mümkün olmamışsa elinizi yıkamayı ya da dezenfektan ile temizlemeyi ihmal etmeyin.
Özellikle kronik hastalıkları olanlar, 65 yaş üstü kişiler ile sağlık çalışanlarının grip aşısı; risk grubunda olanların zatürre aşısı olmaları, önemli korunma yöntemi olarak tavsiye ediliyor.
Kapalı ortamın kalabalık veya havasız olması, solunum yoluyla ilgili hastalığı olan kişilerin konuşma, öksürük ve hapşırık yoluyla virüs veya bakterileri bulaştırma riskini artırıyor. Bu nedenle, ev ve işyerinizi, ortalama olarak her saat 5 dakika gibi bir süre düzenli olarak havalandırmayı ihmal etmeyin.
Bağışıklık sistemimizin güçlü kalmasında ve enfeksiyonlardan korunmada sağlıklı beslenmek son derece önemli bir işlev üstleniyor. İç hastalıkları Uzmanı Dr. Gültekin Barut, “Sağlığımız için çeşitli türden ve mevsime özgü sebze ile meyveleri yeterli miktarda tüketmeli, dengeli beslenmeli, her gün 2, 2.5 litre su içmeli ve doğal ürünlerle beslenmeyi alışkanlık edinmeliyiz” diyor. Ayrıca güçlü bir bağışıklık sistemi için her gün yeterli ve kaliteli uyumaya da mutlaka dikkat etmemiz gerektiğine işaret eden Dr. Gültekin Barut, günlük çalışma şartlarında, gerekli durumlarda dinlenmeye zaman ayırmanın da bağışıklık sitemimizin güçlü kalmasına katkı sağladığını belirtiyor.