TÜKETMEK İÇİN EN UYGUN SICAKLIK HANGİSİ?
Bir içeceği doğrudan demlikten ya da termostan alıp tüketmek yerine, 5 dakika beklemek önemli bir önlem olabilir. Bu süre, sıcaklığın 65 derece altına düşmesi için yeterli oluyor. Aksi takdirde, sıcak içeceklerin ağız, yutak ve yemek borusunda tekrarlı hasara neden olduğu ve bu durumun kronik tahrişle birlikte kansere zemin hazırlayabileceği belirtiliyor.
Çay ve kahve gibi içeceklerin sık tüketimi, yemek borusundaki dokularda kalıcı değişimlere yol açabiliyor. Sürekli sıcak tüketim, hassasiyet kaybına ve dokuların tahriş olarak “nasırlaşmasına” neden oluyor. Uzun vadede bu durum, kanser riskini artıran hücresel değişimlere zemin hazırlayabiliyor.
Günlük rutininizde çay ve kahve gibi içecekleri tüketirken, bu basit önerilere dikkat ederek sağlığınızı koruyabilirsiniz:
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), özellikle 65 santigrat derecenin üzerindeki içeceklerin yemek borusu kanseri riskini artırabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. İdeal tüketim sıcaklığının 50-60 derece aralığında olması gerektiğini belirten uzmanlar, sıcak içecekleri birkaç dakika soğutarak tüketmenin hem sağlık hem de tat alma hissi açısından faydalı olacağını vurguluyor.
Özellikle sigara veya alkol alışkanlığına sahip kişiler için riskin çok daha yüksek olduğunu vurgulayan uzmanlar, bu tür zararlı alışkanlıkların sıcak içeceklerle birleştiğinde tehlikeyi katladığını ifade ediyor.
İçeceğinizi doğrudan tüketmek yerine birkaç dakika soğumasını bekleyin.
Sıcaklık ölçemiyorsanız, demlikten aldıktan sonra 5 dakikalık bekleme süresini uygulayın.
Sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklarla sıcak içecekleri birleştirmekten kaçının.