Açıklamada görüşlerine yer verilen kardiyoloji uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, düzenli doktor kontrollerinin, kronik hastalıkların erken teşhisinin ve sağlıklı yaşam biçiminin kalp hastalıklarından korunmada büyük önem taşıdığını belirtti.
Sigaranın damar sağlığı üzerindeki zararlarına işaret eden Doç. Dr. Mutlu Güngör, “Sigara, endotel olarak bilinen damarın iç yüzeyine hasar veriyor ve kanın akışkanlığını azaltarak kanda pıhtılaşmayı artırıyor. Bozulmuş bir endotelde, pıhtılaşmanın da artması ile beraber damarın tıkanma riski çok daha fazla oluyor. Sigara ayrıca hem tansiyonu yükseltiyor hem de damarlarda büzülmeye sebep olarak yine endotel hasarına neden oluyor. Sigara kullanan hastalardaki damar sertliği çok daha yaygın oluyor” değerlendirmesinde bulundu.
Doç. Dr. Mutlu Güngör, yüksek tansiyonun damar sağlığı üzerindeki etkilerine değinerek, “Tansiyon ne kadar yüksekse damar iç yüzeyine olan travma da o kadar fazla oluyor. Bu nedenle kan basıncı yani tansiyonun mutlaka normal sınırlarda tutulması gerekiyor. Hipertansiyon, 130/80 mmhg üzeri değerleri ifade ediyor. Burada unutulmaması gereken konu, hem büyük hem de küçük tansiyonun normal sınırlarda olması” ifadelerini kullandı.
Tansiyon kontrolü için hayat tarzı değişikliklerinin etkili olabileceğini belirten Doç. Dr. Mutlu Güngör, tuzsuz diyet, düzenli egzersiz ve kilo kontrolünün tansiyonu düzenlemede önemli rol oynadığını ifade etti.
Doç. Dr. Mutlu Güngör
Doç. Dr. Mutlu Güngör, kalp hastalıkları riskini artıran hastalıkların erken teşhis ve tedavisinin önemine dikkati çekerek, diyabetin ve yüksek kolesterolün kalp damar tıkanıklıklarına yol açan başlıca sebepler arasında olduğunu belirtti.
Kalp hastalıklarından korunmada düzenli hekim kontrollerinin önemine işaret eden Doç. Dr. Mutlu Güngör, erken teşhisin kalp hastalıklarıyla mücadelede kritik bir rol oynadığını ve potansiyel riskleri minimuma indirebileceğini ifade etti.
Doç. Dr. Mutlu Güngör, “Kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümü kriz öncesi önemli bir şikayet tanımlamıyor. Ayrıca kronik hastalıklar da uç organ hasarı gelişmeden önce klinik bulgu vermeyebiliyor. Dolayısıyla özellikle risk grubunda olan kişilerin yıllık kontrollerini mutlaka yaptırması gerekiyor” ifadelerini kullandı.