Kristalleşen balın görünümü farklılaştığı için bazı tüketicilerde endişe yaratabiliyor. Ancak, şekerlenme balın bozulduğu anlamına gelmiyor. Doğal yapısı korunduğu sürece bal, rahatlıkla tüketilebiliyor. Bu nedenle, şekerlenen balı eski akışkan haline döndürmek için basit yöntemler kullanılabiliyor.
Balın şekerlenmesi, sanılanın aksine balın kalitesiz olduğu anlamına gelmiyor. Aksine, doğal ve kaliteli bal da kristalleşebilir. Bu süreç, balın içeriğindeki glikoz, fruktoz ve su oranına bağlı olarak gelişiyor. Ayrıca balın saklama koşulları, ambalaj şekli ve kullanım şekli de kristalleşmeyi etkileyen faktörler arasında yer alıyor.
ŞEKERLENMİŞ BAL NASIL ESKİ HALİNE GETİRİLİR?
BAL TÜRLERİNE GÖRE KRİSTALLEŞME SÜRELERİ
Balın yeniden akışkan kıvama gelmesi için en yaygın yöntemlerden biri benmari usulüyle ısıtma. Bal kavanozunu sıcak su dolu bir kabın içine yerleştirerek, balın çözülmesini sağlayabilirsiniz. Bu yöntemde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, balı doğrudan ateşle temas ettirmemek. Aksi takdirde balın besin değerleri zarar görebilir. Bal ısınırken dikkatli olunmalı, aksi takdirde besleyici özellikleri kaybolabilir.
Çiçek balları, içerdikleri yüksek glikoz ve fruktoz oranı nedeniyle en hızlı kristalleşen bal türleri arasında yer alıyor. Buna karşın, çam balı gibi düşük glikoz ve fruktoz içeren bal çeşitleri daha geç şekerleniyor ve uzun süre akışkan kıvamını koruyor.
BALIN ŞEKERLENMESİ NASIL ENGELLENİR?
Balın şekerlenmesini önlemek için doğru saklama koşulları önem taşıyor. Balı 18-24 derece arasındaki oda sıcaklığında muhafaza etmek, kristalleşme sürecini yavaşlatıyor. Ayrıca, balın hava ve nem ile temasını minimuma indirmek de bu süreci engellemeye yardımcı oluyor.