Türkiye’de Yüzüne Bakan Yok: Çinlilerin Uzun Yaşamanın Sırrı! DSÖ Şifalı Bitki Olarak Tanımlıyor

Türkiye’de Yüzüne Bakan Yok: Çinlilerin Uzun Yaşamanın Sırrı! DSÖ Şifalı Bitki Olarak Tanımlıyor

Türkiye genelinde yaz mevsiminde sıkça tüketilen semizotu, özellikle kalp ve cilt sağlığı üzerindeki olumlu etkileriyle biliniyor. Bilim insanları, uzun ömürlü insanların beslenme alışkanlıklarını incelediklerinde, bu kişilerin semizotunu gerek yemeklerde gerekse salatalarda düzenli olarak tükettiklerini belirtiyor.

Semizotu, antimikrobiyal, antioksidan, antikanser, antiinflamatuvar ve antiülserojenik gibi birçok sağlık yararına sahip bileşenler içeriyor. Göz, kemik, kas sağlığı, yara iyileşmesi, bağışıklık sistemi, antioksidan dengesi ve kardiyovasküler sağlık üzerinde olumlu etkileri bulunuyor. İçerdiği vitaminler, mineraller, proteinler, yağ asitleri ve diğer faydalı bileşenlerle, sağlık açısından oldukça değerli bir besin kaynağı.

Semizotu, salata, çorba, yemeklerde kullanılabildiği gibi turşu olarak da tüketilebiliyor. Yaprakları, sapları ve çiçekleri tamamen yenebilir nitelikte olup, pişirilerek ya da çiğ olarak tüketilebilir. Ancak, semizotu yapraklarının yüksek oksalat içeriği nedeniyle, böbrek taşı olan veya bu duruma yatkın bireylerin tüketimde dikkatli olmaları öneriliyor. Ayrıca, alerjik reaksiyonlar geliştirme potansiyeli bulunan bireylerin de semizotu tüketimi konusunda dikkatli olmaları gerekiyor.

Özellikle kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller açısından zengin olan semizotu, kemik ve kas sağlığı için önemli bir besin. Aynı zamanda, hamilelik öncesi ve sırasında tüketilmesi önerilen folat açısından da zengin olan bu bitki, güvenli hücre bölünmesi ve DNA çoğalmasında da rol oynuyor.

Exit mobile version