Ahmet Özer’den Yeni Savunma! ‘Bitmesi İçin Yıllarca Mücadele Ettiğim Terörle İlişkilendirilmem…’

Ahmet Özer’den Yeni Savunma! ‘Bitmesi İçin Yıllarca Mücadele Ettiğim Terörle İlişkilendirilmem…’

Haksız şekilde tutuklu bulunduğunu belirten Özer “Huzurunuzda, oldukça haksız ve dayanaksız şekilde, güya bir terör örgütüne üye olma isnadı dolayısıyla tutuklu olarak bulunmaktayım. Hayatım boyunca hiçbir terör örgütüne üye olmadım, fikir ve yöntemlerini asla benimsemedim, barış ve insan haklarından yana biri olarak, terör dahil her türlü şiddetin, fikren her zaman karşısında oldum. Bugün de bu fikirlerimden vazgeçmiş değilim, hayatım boyunca da her koşulda barış ve kardeşliği savunmaya devam edeceğim” dedi.

Özer’in savunmasında yer alan ifadeler ise şöyle:

Tüm bu hususlara rağmen, sabaha karşı daha güneş bile doğmadan, evime, sanki eli silahlı bir teröristmişim gibi baskın yapılmasını, apar topar adliyeye getirilmeyi ve tamamen soyut, dayanaksız ve mantıksız isnatlarla tutuklu bulunmayı içime sindiremiyorum. Hakkımda ileri sürülen bu isnatları bir kez dahi gözden geçirmeniz durumunda, sizin de asla içinize sinmeyeceğine, müdafilerimin sunduğu dilekçeyi ve eklerini incelediğinizde suçsuz olduğuma kanaat getireceğinize, hakkımda tamamen afaki ve zorlama yorumlarla suçlamada bulunulduğu sonucuna kolaylıkla varacağınıza da inanıyorum. Zaten hakkımda delil olarak ileri sürülen hususların hiçbir suretle elle tutulur bir yanı olmadığını, sadece bana soru olarak yöneltilen hususlara bakmanız durumunda dahi rahatça görebileceğiniz düşüncesindeyim.

Özer, Diyarbakır’da bir cezaevinde ele geçirildiği belirtilen dijital verilere ilişkin ise “Örneğin Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen birtakım dijital veri içeriklerinde güya hükümlü Abdullah Öcalan ile onu ziyarete giden heyet arasında yapılan görüşmelerde heyetin ‘bazı akademisyenlerin demokratik özerkliğe katkı sağlamak istediklerini’ ilettikleri, Öcalan’ın ‘bir isim söyleyebilir misiniz’ şeklindeki sorusuna da ‘Mersin Üniversitesi’nden Ahmet Özer var’ şeklinde cevap verildiği iddia edilmiş ve buna ilişkin olarak polis bana ifadem sırasında ‘yukarıda size okunan Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmede sizin demokratik özerklik hakkında katkı sağlamak istediğiniz anlaşılmış olup…’ şeklinde bir soru yönetmiştir. Sadece bu soru içeriği bile soruşturmanın ne derece ağır bir ön yargıyla yürütüldüğünü göstermeye yetmektedir” dedi.

Zira görüleceği üzere polis, tarafı bile olmadığım bir konuşmada, gıyabımda söylenen şeylerden yola çıkarak, benim, güya demokratik özerklik hakkında katkı sağlamak istediğimin ‘anlaşıldığını’ ileri sürmektedir. Benim tarafı bile olmadığım bir konuşmada, haberim bile olmadan ismimin zikredilmesi, nasıl aleyhime delil olarak gösterilebilir? Benim hayatım boyunca demokratik özerklik ile ilgili hiçbir çalışmam olmadı, kimseye de bu yönde çalışma isteği dile getirmedim, böyle bir arzu ve düşüncem de hiçbir zaman mevcut olmadı. Birilerinin gıyabımda böyle bir konuşma yapması, bundan haberim olduğuna dair en ufak bir delil dahi yokken, nasıl bana isnat edilebilir?

Exit mobile version