Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, basında yer alan açıklamasında, Gezi davası ile ilgili yeniden yargılanma talebinin uygun bulunmadığını belirtti. Tunç, “Gezi davasıyla ilgili istinaf ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen durum söz konusu. Temyiz incelemesinden geçen kararlarla ilgili kanun yararına bozmaya gidilemiyor. Hem usul, hem esas bakımından uygun olmayan başvuru olarak değerlendirildi.” ifadelerini kullandı.
Türkeş, Bakan Tunç’un bu açıklamalarına tepki göstererek, “Her gün onlarca tutuklunun ziyaret edilmesi hususunda Bakanlığa müracaatlar yapılıp bunlar gün içerisinde sonuçlandırılırken, yukarıda bahse konu talebimiz karşılığında Sayın Adalet Bakanımızın davanın içeriği ile alakalı açıklamaları şık ve yerinde olmamıştır. Adalet Bakanı hak arayışlarına engel olmamalıdır.” dedi.
Türkeş, ziyaret talebinin sadece tutuklu sanıkları görmekle sınırlı olduğunu ve herhangi bir başka amacı olmadığını vurguladı. Ayrıca, yargılamanın yenilenmesi dilekçesinde belirtilen gerekçelerin doğru bir şekilde ele alınması gerektiğini belirtti. “Dilekçede Adalet Bakanımızın ifade ettiği gibi ‘suçun mağduru değişmiştir’ gibi bir gerekçe değil, tam tersine ‘suçun mağduru anayasal reform ile lağv edilmiş, ilga edilmiş ve ortadan kaldırılmıştır’ açıklaması mevcuttur. Dolayısıyla ‘mağdur değişmemiştir’; ‘mağdur ortadan kalkmıştır.’ İkisi farklı kavramlardır.” dedi.
Türkeş, hukukun kavramlar üzerinde yürüdüğünü ve devam eden hukuki ihtilafın doğru yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Adalet Bakanı’nın tarafsız bir tutum sergilemesi gerektiğini belirten Türkeş, Bakan Tunç’un açıklamalarını eleştirerek, “Adalet Bakanımız kamuoyunda makes bulmuş bu gelişmeyi, başvuruyu tarafsız bir şekilde yönetmesi gerekirken tam tersine dosyayı sümen altı etmeye yönelik açıklama, değerlendirme yapma cihetine gitmiştir. Kanaatimce bu, doğru bir yaklaşım değildi.” ifadelerini kullandı.