Partililere seslenen Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Geleceğin koordinatlarını dosdoğru çizmek ancak ileri görüşlü, irade ve sezgi gücü yüksek toplum ve milletlerin harcıdır.
Medeniyet ve milletler arasındaki kutuplaşmanın başlıca nedeni derinlemesine genişleyen anlam bunalımının, hakimiyet ve paylaşım kavgalarının cinnet eşiğine dayanmasının eseridir. Adalet ve hakkaniyetin sözünü eden çok olsa da riayet ve saygı duyan neredeyse kalmamıştır. İnsani değerler, insanlık onuru, insan hak ve hukuku ayaklar altındadır. Bu kahredici salgının yavaş yavaş ülkemizi tesir altına alıyor olması hepimize alarm vermelidir. Kardeşçe yaşamak, erdemli bir hayatın izinden yürümek, milli ve manevi hükümler kapsamında yol haritamızı belirlemek varken birbirimizi hırpalayıp şeytanlaştırmak, çerden çöpten meseleler etrafında savaş boyaları sürmek hiç kimse unutmasın ki bedeli ve vebali çok ağır olacak bir gaflettir. Yol yakınken henüz vakit geçmemişken, bir vicdan muhasebesinin zarureti deyim yerindeyse herkesin elini husumet tetiğinden çekmesi samimi niyazım ve iyi niyet beyanımdır. Başka Türkiye yoktur. Gideceğimiz, geleceğimizi kuracağımız, sığıntı gibi toprağında gezeceğimiz bir yurt köşesi yoktur.
Türk milleti büyük ve güçlü bir ailedir. Bugünkü dünyada en emin, en merhametli sığınağımızdır. Değişen şartlara değişmeyen tepkiler vermek akıl karı olarak değerlendirilemez fakat değişim kisvesi altında başkalaşmanın ve başıboşluğun çekimine kapılmak, kaynak ve kök değerlerden süratle kopmak mazur addedilemez.
Uçurum kenarında güreş tutmak, yağlı direğe tırmanmak, mayın tarlasında kavgaya tutuşmak, ateşin ortasında kıvılcım saymak hiç kimseye bir şey kazandıramaz. Hele ki tahrik atmosferlerinin ve sürekli oğul veren dış bağlantılı operasyon kovanından siyasi menfaat arayışına tenezzül etmek namuslu bir insan ve siyasetçi tavrı asla olamaz, olmamalıdır.
Zamanın gerisinde kalmak, çağın dışına savrulmak, hafızamızı kaybetmek, sebepsiz yere birbirimizin açığını arayıp gönül köprülerini yıkmak, gözünün üstünde kaşın var bahaneleriyle pozisyon almak uyarıyorum ki tarihin harabelerine karışmakla eş anlamlıdır. Güncelleşmiş barbarlık, güçlenmiş vahşet, yeni dünya düzeni adıyla formüle edilen küresel sömürgecilik yalnızca Türk İslam alemine değil, beşeriyetin tamamına pusu kurmuştur.
Zalimler insanlık vicdanını doğrudan hedef almışlardır. Olmaz denilen ne varsa olmaya başlamıştır. Zulüm taarruza geçmiş, insani, ekonomik, sosyal ve ahlaki zayiat tahammül sınırlarını aşmıştır. Küresel arenada yapıtaşlarını döşediği korku imparatorluğu seri cinayetlerinde devamlı el yükseltmektedir. Sabrın limitleri dolmuş, akıl ve sağduyunun güvertesini sular basmıştır. İnsanlığın içine sıkıştığı zora ve silaha dayalı şiddet mengenesini gevşetme çabaları şimdiye kadar sonuçsuz kalmıştır. İnsani krizler tıpkı bir volkan ağzı gibi patlamaktadır. Tavır almamız bir ihtiyaçtır.
Dünya çapında gelir, servet ve refah eşitsizliği hüküm sürerken buna bir de çatışmalar, savaşlar, felaket senaryolarından mülhem kaygılı bekleyişler eklenmiştir. Coğrafyaların geneli kanlı hesaplaşmalarla boğulmaktadır.