1 Temmuz’da görülmeye başlanacak Sinan Ateş davasına yönelik konuşan Bahçeli, “Ortalıkta gezen kuklaların başlarının tahrikiyle MHP’yi ve Ülkü Ocakları’nı sorgulatamayız. Bizi sindirmeye çalıştıklarını görmedik mi sanılıyor? MHP ile aşık atılamaz. 1 Temmuz’daki davaya sadece avukatlarımız katılacak, bunun dışında kimse ortalıkta bulunmayacaktır. Kim ne biliyorsa mahkemeye sunsun da hepsinin ense tıraşını görelim. Milliyetçi Hareket Partisi ile Ülkü Ocakları’nı en küçük bağı ve bağlantısı olmayan bir cinayetle irtibatlandırıp suçlayanlara bu can bu bedende olduğu müddetçe hakkımı helal etmeyeceğim ya da bu dünyada ya da mahşerde hepsiyle tek tek hesaplaşacağım” diye konuştu.
Cumhur İttifakı’nın yoluna devam edeceğini vurgulayan Bahçeli, “Riyakar demokratlar, şaibeli devrimciler, yalancı hürriyetperverler, yozlaşmış elitler, kriz sever siyasetçiler, karanlık odaklar, dış bağlantılı maşalar partimizin, ittifakımızın ve ülkemizin aleyhine psikolojik harp tekniklerine başvuran kansızlar geceli gündüzlü operasyon yürütmektedir” dedi.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Anız yangınını bahane ederek potansiyel nefretlerini dışa vuran, kinlerini deşifre eden her kim varsa tescilli Türkiye muhalifidir. Kürt kökenli kardeşlerimizi istismar edenler tüm suretleriyle açıktadır. Onların şirret oyunlarını bozmak hepimize düşen milli bir ödevdir.
Dünya baş döndüren gelişmelerin, akılları bulandıran hadiselerin, iftira tefrit arasında gidip gelen, ihtiraslı münasebetlerin çekimi arasındadır. 3. dünya savaşı ile ilgili alarm zilleri çalanlara yenileri eklenmekte. Sırbistan cumhurbaşkanı ileri giderek dünyada 3-4 ay içinde büyük çatışma yaşanacağını söylemiştir. İngiliz dergi de son sayısında savaş manşetlerini atmıştır. Yeni bir dünya savaşı riski telaffuz edilmekte. Uluslararası anlaşmazlıklar, restleşmeler, hesaplaşmaklar artmakta. Türkiye’miz milli güç unsurlarını tetikte tutma durumundadır. Dünya savaşının hangi sonuçlara yol açtığı idrak etmek mümkündür.
Fener Rum Patriği’nin sınırları bellidir. İdari açıdan Fatih Kaymakamlığı’na bağlı olmakla birlikte seçilmiş patrik de Türk vatandaşıdır. Türkiye sınırları içinde Konstantinopolis diye bir şehir yoktur. Ekümenik unvanının hukukiliği, meşruluğu yoktur. Aksi iddiada bulunanların alayı Bizans sevdalısıdır. İstanbul’u 2. Vatikan’a dönüştürmeye hiç kimsenin gücü yetmez.
Bir yanda bölgemizi yakıp yıkan diğer yanda dünyayı kasıp kavuran yüksek gerilimli ve çatışma mihraklı sarsıcı gelişmelerin ülkemize siyasi ve toplumsal bünyemize doğrudan doğruya tesir ettiğini değerlendiriyoruz. Kaostan nemalanan, kamplaşma ve kutuplaşmadan faydalanan mayası bozuk çevrelerin şu günlerde bir hayli faal olduklarını görüyoruz. Türkiye’nin milli ve manevi direncini kırmak, yapay krizler üretmek suretiyle iç huzur ve istikrar ortamını zedelemek amacıyla alçakların en alçağı bir kampanya devamlı ilerleyiş kaydetmektedir. Riyakar demokratlar, şaibeli devrimciler, yalancı hürriyetperverler, yozlaşmış elitler, kriz sever siyasetçiler, karanlık odaklar, dış bağlantılı maşalar partimizin, ittifakımızın ve ülkemizin aleyhine psikolojik harp tekniklerine başvuran kansızlar geceli gündüzlü operasyon yürütmektedir. Cumhur İttifakı, Türk milletinin ruh köküdür ve kararlılıkla yoluna devam edecektir. Akıllarınca bizi terbiye etmeye, manevra alanımızı daraltmaya çalışıyorlar. Bize ayar vermek ve istikametimizi çizmek için çırpınıyorlar. Demokrasinin asıl gücü çeşitli bakış açıları üzerine muhakeme yürütme çabasında gizlidir. Kafamız milletin gündemiyle meşgul. Osman Kavala ile terörist Demirtaş’ın serbest kalmasına, terör devletinin kurulmasına, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta milli haklarımızın hiçe sayılmasına, bölünmenin doğal karşılanmasına, Türkiye Yüzyılı hedeflerinin rafa kaldırılmasına tamam dersek, sesimizi kısarsak, sen de buyur, ne isterseniz yapın mesajı verirsek, bizden iyisinin Şam’da kayısı olması kaçınılmazdır.