Bakırhan, 27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümünü de hatırlatarak, “Her gün halkın iradesine dönük işlenen hukuksuzluklar darbe değil de nedir? Darbe postal mıdır, tank mıdır? Darbenin en iyisini 22 yıldır her gün maalesef yaşıyoruz” dedi.
Bakırhan, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Erdoğan ‘Türkiye’nin en fazla darbe girişimine maruz kalan hükümetiyiz’ diyor. Peki siz darbe girişimine maruz kaldıysanız biz ne olduk? 12. partimiz insaf… Önceki dönem eş başkanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız cezaevinde… Cezaevinde bizden kaynaklı yer yok. Beyefendi en fazla darbeye maruz kalan parti biziz diyorlar. Buna gülüp geçmek gerekiyor. 15 Temmuz Allah’ın lütfu diyenler sanki kendileri değildi. Kobani kumpas davası, Gezi davası, HDP’nin kapatılma davası bugüne kadar süren rehin darbelerinin tamamı açık birer darbedir. Darbelerin karargâhı haline gelmiş MHP-AKP genel merkezleri.
Son 70 yıldaki darbelerin yürütücülerine, bildirilerine ve sonrasına baktığımız zaman tek parti görülecektir. Sürekli bu darbelerde MHP’yi görüyoruz. 1970’lerdeki kriz ve kaosa bakın MHP’yi göreceksiniz. Çünkü bunlar varlığını krizden, kaostan ve darbeden alıyor. Bugünde AKP’yi yanına alarak demokratik siyasete ve toplumsal taleplere her gün darbeler yapıyorlar. İki partinin genel merkezleri siyasi darbelerin planlandığı, hazırlandığı ve yürürlüğe konulduğu genel merkezler olarak tarihe geçecektir. Darbelerin karargâhı haline gelmiş MHP-AKP genel merkezleri.
Düşünün tuğgeneral olmuş sınırda insan kaçakçılığı yapıyor… Resmi çakarlı araçlar Türkiye’de katilleri taşıyor, bunu görmeyen yok ama yargı görmüyor. Kimse kalkıp bize bu çete düzenini, kamu düzeni olarak satmasın… Ankara’nın ortasında bir cinayet işlendi, tüm detayları sonuçlarıyla birlikte ortada işlem yapan yok. Peki niye işlem yapmıyorlar? Çünkü beka dedikleri şey bu çete düzeninin bekasıdır. Onlar beka dedikleri zaman ülkemizin demokratik geleceği aklınıza gelmesin. Onların beka dedikleri şey çürümüş düzenin bekasıdır. Daha bir yıl önce çeteleri koruyan bir bakanımız vardı değil mi?
‘Uyuşturucuyla en büyük mücadele amacımız’ diyor hükümet. İçişleri Bakanlığı’na ve AKP hükümetine sesleniyorum, uyuşturucu ile mücadele mi etmek istiyorsunuz, iktidarınızı içindeki çöreklenmiş çetelere ‘dur’ deyin. Çürümeye son vermek mi istiyorsunuz, JİTEM ittifakını bitirin. JİTEM ittifakıyla bu ülkeyi yönetiyorsunuz.
MHP ile ittifak bugün AKP’nin işine geliyor olabilir ama 70’lerden bu zamana kadar kaosların krizlerin baş aktörü olan MHP, bir gün hep birlikte göreceğiz AKP’nin sonunu yavaş yavaş getirecektir. Nereye gidiyorsak sokakta, mitingde, ziyaretlerimizde AKP’liler bu ittifaktan rahatsız. Bu rahatsızlıkları hepimiz biliyoruz ama saray bilmiyor, çünkü işine gelmiyor. Türkiye gri listesinden çıkmak istiyorsa önce MHP’nin, AKP’nin kol kanat gerdiği çetelerin durdurulması ve tasfiye edilmesi gerekiyor.