Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Resmi Gazete’de yayınlanan atama kararlarını tenkit eten Muvaffak Olur, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğum gününde bir şarkı yazıp besteleyen, ismi de ‘Çok yaşa Tayyip Dede’ şarkısını özgün bir projeye dönüştüren kim? Ömer Faruk Belviranlı, Hoş Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne atandı. Ne hoş. Gerçekten, çok yaşa Tayyip Dede. Seni seven, metheden, şarkı yapan kesinlikle birilerini bir yere getiriyorsun. Hiçbir fani yandaşın sarihte kalmıyor… Fatma Betül Sayan’ın kardeşi. Hilal Sayan Koytak. Dışişleri Bakanlığı’ndaki Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü’ne atandı. Yok mu başka vatan evladı. Bir kardeşi büyükelçi, bir kardeşi Meclis abonesi, değişik kardeşi bu müessesede. Nasıl bir aile bu” dedi.
Muvaffak Olur’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Pençe Kilit İşlemi’nda şehit olan 6 askerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar ve tüm ulusumuza başsağlığı diliyoruz.
İngiltere tarafından Türkiye ile İngiltere arasında bir uyuşma imza atıldığı açıklandı. Uyuşma kapsamında insan firariciliğine karşı ortak polis harekâtlarının yapılacağı ve bot satışlarının yasaklanacağı duyuruldu. Bunu İngiliz medyasından duyduk. İngiliz medyasından dinlediklerimiz yazılanlar, söylenenler; Türkiye’nin insan firariciliği bağlamında çetelerin bir merkezi haline geldiği ve Manş Denizi’nden geçen sığınmacıların botlarının Türkiye’de üretildiği açıklandı.
Yine haziran ayında İngiltere İçişleri Bakanlığı’nın geri dönüş ve yine entegrasyon takviyeyi kapsamında Türkiye’ye emin tahsisatların yapıldığı, 2019’tan sonra bu tahsisatların çoğaldığı ve 2022, 2023 seneleri arasında 3 milyon sterlin etrafında Türkiye’ye para verildiği söylendi. Bir uyuşma var. Acı olan şu; Türkiye İngiltere bir uyuşma yapıyor, mültecilerle alakalı bir uyuşma yapıyor. İngiltere bir anlamda kendini gözetmeye alıyor, Avrupa Birliği gibi, bir anlamda sığınmacı, mülteci ambarı haline gelen ülkemiz ve ülkemize karşı bazı maddeler, gümrükler koyuyor ama biz bunu Dışişleri Bakanı’ndan ve Cumhurbaşkanı’ndan dinlemiyoruz, İngiltere’den dinliyoruz. Bu Türkiye Cumhuriyeti devleti için utanç verici bir manzaradır. Bu ülkeyi idareyenler, bu ülkeyi idarediğini düşünenler bir defa daha düşünmeli.
İşte Türkiye Büyük Millet Meclisi. Türkiye’yi, 85 milyonu ilgilendiren, Türkiye’nin büyük bir meseleyi olan mülteci, onunla alakalı bir uyuşma var. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin haberi yok. Getirin. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu uyuşmayı onaylayacaksa getirin bu uyuşmaya bakalım, tartışalım. Kabul oyu mu vereceğiz, ret oyu mu vereceğiz, Türkiye’nin mi İngilizlerin mi lehine? Bir bakalım. Ama biz bu uyuşmayı İngilizlerden dinliyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci vazifeyi şu anda mültecilerden ülkemizin büyük oranda temizletilmesi. 10 milyona yakın mülteci var. Biz Avrupa Birliği’nin, Avrupa ülkelerinin, şimdi İngiltere’nin bu mevzuda hudut güvenliğini mi düşüneceğiz, kendi ülkemizdeki hudut güvenliğini mi düşüneceğiz? İngiltere ben almam diyor, Türkiye gözetecek, Avrupa ben almam diyor, Türkiye gözetecek. Peki benim ülkemi, 85 milyonu kim gözetecek? Bu uyuşmaların kararları, içeriği bizim mükellefliklerimiz, eksisi, artısı kamuoyuna paylaşılmalıdır. Dışişleri Bakanı bir açıklama yapmış. Ben kavramadım. Çık, bu metinleri konuş, neyin karşılığında İngiltere’ye neyin lafını verdiğinizi söyleyin.