Hükümete samimiyet çağrısında bulunan Özel, partisinin üzerine yapacağını belirterek şunları kaydetti:
“Ancak Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz buraya çıkar odaklı, siyasi çıkar odaklı değil, gerçekten buraya toplumsal barışın sağlanması için üstümüze ne düşüyorsa onu yapmak üzere yani oy kazanmak, oy toplamak maksadıyla değil, Türkiye’nin şu anda seçim gündemi yokken ve çok kolay şekilde, çok popülist politikalarla bugün iktidar ne diyorsa tam tersini söyleyerek oy toplanabilecek, tırnak içinde söylüyorum görece verimli bir alan varken, biz son derece yapıcı bir yerden hükümeti samimiyete davet ediyoruz. Burada gördüğümüz, sokaklarda aynı kaygılar var. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yaklaşımının inanılmaz destek gördüğünü görüyoruz. Bunu takip etmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Üzerimize düşeni fazlasıyla yapacağız.”
“Kürt sorunun çözümü için burada Türkiye halkına en somut mesajınız ne olacak?” sorusuna da yanıt veren Özel, “Bir meselenin sorun olup olmadığına otokratik düzenlerde ülkeyi yönetenler karar verir. Demokratik düzenlerde sorunun sahibi karar verir” ifadelerini kullanarak, sözlerinin devamında şunları söyledi:
“Bugün maalesef Erdoğan da Bahçeli de ‘Kürt sorunu yoktur’ diyorlar. Oysa ki Diyarbakır’a gelince görüyorsunuz ki Kürt sorunu vardır. Kürtlerin en başta demokratik katılım sorunu vardır. Bizim memleketlerimizde belediye başkanı seçilebilirken, bu memleketin son seçilmiş belediye başkanı, 2019 seçiminde Selçuk Mızraklı, halkın doktoru, beş yıldır cezaevinde tutuluyor. Bu sürece de kayyum niyetiyle başladılar. Van’da mazbatayı ikinciye vereceklerdi. Birinci parti olmanın da gücüyle orada kararlı bir duruş gösterdik. Hakkari’de kayyum atadılar, ona itirazı hep beraber yükselttik. Bu ülkenin, bu insanların bir kere demokratik temsil sorunları var. Özgürlüklerle ilgili, hak ihlalleri ile ilgili sorunları var. Bir de elbette en yakıcı şekilde hissettikleri yoksulluk sorunu var. Hepsinin çözümü toplumsal barıştan, Türkiye’nin 86 milyon olarak kucaklaşmasından ve ileriye doğru bir hamle yapmasından geçiyor, birbiri ile uğraşmasından değil. Biz bu anlamda ‘Kürt sorunu yoktur’ demiyoruz, Kürtler, ‘Sorunlarımız çözüldü’ diyene kadar vardır. Ayrıca ben dün de söyledim. ‘Ben size devlet vaat ediyorum’ diye. Kürtlerin bir ayrılma talebi yok, bir toprak talebi yok. Kürtlerin bu devletin sahibi olma, bizimle birlikte eşit vatandaş olma talebi var. Benim Manisa’daki komşum olan Türklerin eşit vatandaşlıkla ilgili bir sıkıntıları yok ama bu bölgedeki insanların aldıkları hizmet, seçtiklerine hürmet, kendilerinin demokratik haklarını kullanma noktasındaki yaklaşımlar açısından baktığınızda ciddi sorunları var. O yüzden herkes kendini eşit ve mutlu hissedene kadar bu sorun çözülsün diye elimizden geleni yapmaya, elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz.”
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Neyi tarif ettiklerini bilmediğimiz için geri dönüşü var mı yok mu bilmem. Eğer Türkiye’nin en önemli sorununu çözmek için adım atıyorlarsa buradan geri adım olmaması lazım. Ama Tayyip Erdoğan’ın sorununu çözmek için bir hazırlık yapıyorlarsa, bu kadar samimi duygularını bu insanların kullanarak Tayyip Erdoğan için bir hazırlık yapıyorlarsa orada da bir adım ileri atamazlar.”