Özel, partisinin çalışma sistemini anlatarak “Politika kurullarımız beş ila yedi kişilik heyetlerle birlikte çalışacaklar ve onlar da kendi altlarında sahadan kendi deneyimleriyle, kendi ilişkileriyle ve partinin insan kaynakları havuzuyla tam bir koordinasyon içinde, adeta iktidara yürüyen bir yönetim ordusu olarak faaliyet gösterecekler. Bundan sonra PM’nin, MYK’nın ve Meclis Grubumuzun yanında CAO’daki Yürütme Kurulumuz, bu üç kurulumuzla eş güdümlü, uyumlu bir şekilde vatandaşlarımıza kronikleşmiş ve çok iyi bildiğimiz, onların da yaşayarak bildikleri sorunlarını söylemenin ötesinde çözüm önerilerini söyleyecekler. Tabii bu konuda bir muhataplık açısından şaşkınlıkla karşı karşıyayız. Geçtiğimiz günlerde CHP, yeni yıldan 75 gün önce verilmesi hukuken zorunlu olan Türkiye Cumhuriyeti’nin 2026 Yılı Bütçe Teklifi’ni önce komisyonda, ardından da 14 gün süren müzakerelerle Genel Kurul’da ele aldı. Komisyonda da öyleydi ki Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görevli değerli üyelerimiz bugün de burada görev yapıyorlar. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda geçtiğimiz yıllardan farklı olarak elbette sorunları ama mümkün olduğu kadar kısa, eleştirileri mümkün olduğu kadar net ama çözüm önerilerini büyük bir özgüvenle anlattık. Sizler de bunları haberleştirdiniz” diye konuştu.
14 gün sürecek bütçe maratonunun ilk gününde CHP adına 80 dakika konuştuğunu anlatan Özel, “80 dakika polemik yapmadan sorunu görerek çözümü söyledik. Dün de AK Parti’nin bütçedeki son kapanış konuşmalarını, hem grup olarak, hem Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın kapanış konuşmalarını, hem de muhalefetteki partilerin değerli konuşmacılarını dinlemek üzere oradaydık. Ben değerlendirmeyeceğim, milletimiz değerlendiriyor. O kadar yapıcı eleştiriye, o kadar soruna değil çözüme odaklanan söylemlere karşı, dün iktidar partisinin nasıl bir polemik dilini tercih ettiğini, kendilerine yöneltilen eleştiriler yerine muhalefet partilerine, bilhassa ana muhalefet partisine, partimize nasıl haksız, nasıl düzeysiz ve nasıl o polemikle kendi eleştirildikleri alanları örtmek isteyen bir dil tercih ettiklerini siz gördünüz. Geçmişte bakanlık görevinde bulunan ve şimdi komisyona hapsoldu diye kendisiyle, partisiyle sorunları olan birisinin -söylemeye dilim varmıyor- edepsizlik boyutunda, bu parlamentoya yakışmayan ve kendi partisinin yöneticileri tarafından da ardından eleştirilen, bize üzüntülerin iletildiği en sonunda da Meclis’i karıştırıp milletvekillerini birbirine düşürünce huzur bulan halini gördünüz” dedi.
CHP lideri, konuşmasının devamında da şunları söyledi:
“Ben bütün arkadaşlarıma şu değerlendirmede bulundum: Ben 14 yıldır parlamentoda görev yapan birisiyim. 23 Nisan 1920’den bugüne parlamentonun hangi dönemlerde neler yaptığını, neler yaşadığını, hangi değişim ve dönüşümlerin neye denk geldiğini bilen, bildiğini düşünen birisiyim. Dün şu tescil olmuştur ki Türkiye’de fikren ve zikren iktidarla muhalefet yer değiştirmiştir. Türkiye’de iktidar ve muhalefet psikolojik olarak yeri değişmiştir. Fiilen yer değiştirmeleri sandığı bekleme meselesidir. O yüzden artık CHP’ye iktidarın dili, CHP’nin sözcülerine, CHP’nin milletvekillerine iktidar dili ve yaklaşımı ve iktidarda olan herkes gibi her türlü sert eleştiriye sabırlı bir şekilde yanıt vermek düşüyor. Bundan sonra da arkadaşlarımız bu şekilde devam edecekler.
CAO Yürütme Kurulumuzun temel gündemi, 2018 yılından bu yana kronikleşmiş olan ekonomik ve sosyal kriz olacaktır, hiç şüphe yok. Elbette adalet kriziyle, elbette Türkiye’de milli eğitimdeki, Türkiye’de iç işlerindeki, dış politikadaki krizlerde mücadele edeceğiz. Ama bu konularda çok yetkin isimler, çok önemli hazırlıklarını kamuoyuyla, sizlerle paylaşacaklar. Ama vatandaşın, ‘Benim barınma sorunum ne olacak? Benim geçinme sorunum ne olacak? Benim ısınma sorunum ne olacak? Evladımın okulu ne olacak, okula aç gidip aç gelen evladım ne olacak’a CHP’nin bundan sonra tamamen hedefe kilitlenmiş bir şekilde getireceği çözüm önerilerini bizlerden dinleyeceksiniz. Israrla, özenle üstünde durmak isterim ki attığımız her adamın tek bir amacı var: Güven bekleyen, sarılacak bir dost bekleyen milletimizin, bize göstermek istediği güvene layık olmak. Son yerel seçimlerde gösterdiği güveni, önümüzdeki genel seçimlerde de almak. Biz hepinizin takdir ettiği liyakatli kadrolarımızla, Türkiye’yi AK Parti’den çok daha iyi yöneteceğimizi biz biliyoruz. Milletimizin de bunu gördüğünü görüyoruz. Cumhuriyet’in kazanımlarıyla birlikte bu ülkenin muhafazakarlarının, dindarlarının, kadınlarının, Alevilerin, Kürtlerin, gençlerin, kendisini öteki hisseden, umutsuz hisseden herkesin onurlu bir yaşam hayalinin ve tüm kazanımlarının teminatı olacağız. Haksızlıkları dile getireceğiz, anlatacağız elbette. Ama tüm kazanımların teminatı olduğumuz gibi, yarınlar için güven veren, güvence olan bir iktidarın namzeti olduğumuzu, bu iktidarın hazırlığı içinde olduğumuzu, bu iktidara hazır olduğumuzu anlatacağız.
