Bakan, Suriye’de tekrar yükselen bir savaşın olduğuna dikkat çekerek, şunları dile getirdi:
“Aslına bakarsanız bunlar vekalet savaşları. Sınır kapısındayız, Cilvegözü’nün diğer tarafı, İdlip. Sınırın diğer tarafı HTŞ’nin kontrolünde. Dolayısıyla Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan dolayı HTŞ ciddi bir gelir elde ediyor. Bizim buradaki maksadımız, Suriye’de ne oluyor ne bitiyor çözmek değil. Suriye’de olan biteni temkinli bir şekilde takip ediyoruz. Önceliğimiz Suriye’de toprak bütünlüğünün sağlanması, karşımızda tek bir muhatabın olması. Cilvegözü’nün hemen arkasındaki göç kampında, çadır kentinde 3 milyona yakın insan olduğu söyleniyor. AFAD’ın rakamlarına göre İdlip’te 2 milyon 800 bini aşkın insan yaşıyor. İdlip’te 5 milyona yakın insan olduğu söyleniyor. Tam bir nüfus sayımı olmadığı için de gerçekte ne kadar insan olduğunu bilemiyoruz ama Suriye’de tekrar alevlenen savaş, Türkiye için büyük ulusal güvenlik risklerini barındırıyor.”
Bakan, Göç Politikaları Kurulu olarak daha önce Van’ı da ziyaret ettiklerini, oradan gelen Afgan göçmenlerin nasıl geldiğini tespit ettiklerini kaydetti ve Suriye’de alevlenen savaş nedeniyle Hatay’da da büyük bir ulusal güvenlik probleminin ve yeni bir göç dalgası risklerinin mevcut olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“İktidarın ifade ettiği gibi, Halep HTŞ’nin eline geçtiği için Suriyeliler Halep’e doğru geri akım mı yapıyor, Türkiye’den Halep’e doğru göç etmeye mi başladılar ona bakmaya geldik. Ama gördüğümüz o ki Halep hâlâ güvenli görülmüyor. Türkiye’de yaşayan Suriyeliler Türkiye’yi bırakıp oraya gitmiyorlar. Burada, sınır kapısında herhangi bir geçiş görmedik. Aksine bizim endişemiz kamplardaki milyonlarca insanın, İdlip’teki milyonlarca insanın savaşın büyümesi ile Türkiye’ye gelmesiyle yeni bir göç dalgası ile karşı karşıya kalabilir mi endişesindeyiz. Dolayısıyla buradaki incelemelerimizin temel sebebi, buraya gelmemizin temel sebebi bu.
Açıklamasında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı, Milli Savunma Bakanı, sınırımızı korumakla görevli Yaşar Güler’i ve göç politikalarından sorumlu İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı uyaran Bakan şunları söyledi:
Türkiye zaten şu an var olan sığınmacı yükünü kaldırabilecek durumda değil. Türkiye’de düzensiz göçmen olarak tespit ettiğimiz 2 milyon 800 bin civarı geçici koruma altında olan insan var. Suriyeli bunların çoğunluğu. Türkiye dünyanın her tarafından göç dalgasının merkezi olmaya, hedef ülkesi olmaya devam ediyor. Eskiden Afganistan’dan Pakistan’dan gelenler buradan gelip Avrupa’ya geçmeye çalışıyordu. Şimdi hepsinin muradı Türkiye’ye gelmek. Türkiye bu durumda yeni bir göç dalgasını kaldıramaz. Dolayısıyla biz Türkiye’ye yeni bir göç dalgası gelmemesi noktasında iktidarla da her türlü iş birliğine, ana muhalefet partisi ve Türkiye’nin birinci partisi olarak yapmaya hazırız. Yakınlardaki sınır köylerini gezdik, sınır bölgelerine baktık. Şimdi sınır kapısına geldik. Burada ne oluyor bitiyor ona bakıyoruz. Ayrıntılı bir şekilde dış politikadan sorumlu Genel Başkan Yardımcımız İlhan Uzger, Milli Savunmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Yankı Bağcıoğlu ve ben genel başkanımızı bilgilendiriyoruz. Bu anlamda Suriye’deki her an değişen pozisyonu da takip ediyoruz.