Taşcıer, “İçişleri Bakanı’nın Taksim’le ilgili açıklamaları tam manasıyla büyük bir acziyetin göstergesidir. Bu ülkenin güvenliğinden sorumlu Bakanı, 1 Mayıs Taksim’de kutlanırsa güvenliği sağlayamayız diyerek o makamda boşa oturduğunu kameralar karşısında ilan etmiştir. Madem öyle kendisini bugün gereğini yapıp istifa etmeye davet ediyoruz. Eğer 42 bin polisle sokaklarda olacağız deyip de güvenlik endişesi var diye Taksim’i yasaklıyorsanız, o koltukta oturmayın” dedi.
Taşcıer açıklamasının devamında, “Taksim Meydanı’nda 2010’da, 2011’de, 2012’de güvenlik sağlanabiliyordu da bugün mü sağlanamıyor? İstanbul’da daha önce turist yoktu da bugün mü var? Taksim 1 Mayıs’a açık olduğu yıllarda İstanbul’un göbeği değil miydi? O zamanlar trafik yok muydu? Şimdi siz Taksim’i kapalı cezaevine çevirince İstanbul kitlenmeyecek mi? Bunların tümü akla mantığa sığmayan bahanelerdir” ifadesini kullandı.
“Koskoca Türkiye Cumhuriyeti en büyük kentinin bir meydanında güvenliği sağlayamayacak durumdaysa vah halimize” diyen Taşcıer, şöyle konuştu:
“Yine terör örgütleri kartına sarılıp algı yaratmaya, yasağa gerekçe uydurmaya çalışıyorlar. Bir kez daha Anayasa Mahkemesi kararını yok sayıyorlar. Yürütme olarak açıkça yargı erkine kafa tutuyorlar. Gündemine Anayasa değişikliğini alan iktidar, bugüne kadar olduğu gibi hala Anayasa’ya uymamakta inat ediyor. Ve Belli ki 31 Mart’ta milletin verdiği cevabı da almış değiller. Biz tekrar ve tekrar ifade ediyoruz, 1 Mayıs Taksim’dir, Taksim 1 Mayıs’tır.”
DW’den Alican Uludağ’ın haberine göre, Anayasa Mahkemesi (AYM), 2014 ve 2015 yıllarında İstanbul Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarına yasaklanması ve kutlamak isteyen sendikalara polisin müdahale etmesi nedeniyle iki ayrı hak ihlali kararı verdi. 1 Mayıs 1977’deki kutlamalar sırasında 34 kişinin öldüğü Taksim’in işçiler açısından sembolik anlamı olduğunu belirten mahkeme, “Taksim Meydanı emekçilerin ortak hafızasıdır” demişti.
Yüksek Mahkeme, 12 Ekim 2023’te yaptığı toplantıda başvurucuların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Her başvurucuya 18’er bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmeden mahkeme, kararın bir örneğinin “benzer hak ihlallerinin önlenmesi amacıyla bilgi için” İstanbul Valiliğine, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine de karar vermişti.
AYM’nin kararının gerekçesinde, Taksim Meydanı’nın işçiler açısından önemine işaret edildi. Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs 1997 İşçi Bayramı kutlamalarına 500 bin kişinin katıldığı anlatılan kararda, bu kutlamalar sırasında yaşanan kargaşa ve gerçek mermilerin kullanılması sonucunda 34 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin yaralandığı kaydedildi. Bu tarihten sonra Taksim Meydanı’nın başta işçiler ve sendikalar olmak üzere farklı kesimler için 1 Mayıs kutlamalarında sembolik bir değer kazandığı anlatılan kararda, “Meydana gelen olaylar toplumsal hafızaya kazınmış, uzun yıllar devam eden soruşturmalardan ve yargılamalardan hiç kimse ceza almamıştır. Sendikalar ile devlet yetkililerinin karşılıklı suçlamaları bugüne kadar canlılığını korumuştur” denildi.