Kararnamede kurulun görevleri şöyle sıralandı:
“Nüfus politikaları alanında genel koordinasyonu sağlamak, nüfus politikalarının oluşturulması ve uygulanmasında görev ve sorumluluğu bulunan kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği sağlamak ve bu kapsamda hazırlanacak eylem planı aracılığıyla planlı ve bütüncül bir yaklaşımla çalışmaları koordine etmek, nüfus politikaları ile ilgili yürütülen ulusal ve uluslararası çalışmaları izlemek ve değerlendirmek, gerektiğinde politika uygulamalarına yönelik etki analizleri yaptırmak.
Nüfus politikaları ile ilgili çalışmalarda birden fazla kurumun görev ve yetki alanına giren hususlarda, komiteler veya çalışma grupları oluşturmak ve bunların iş programları ile çalışma usul ve esaslarını belirlemek, demografik yapıda meydana gelen değişimler ile doğurganlık oranının azalmasına neden olan faktörleri ve bunların ortaya çıkardığı sonuçları kapsamlı olarak incelemek.
Gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak, doğurganlık hızının nüfusun yenilenme seviyesinin üzerinde tutulması ve aile kurumunun güçlendirilmesi suretiyle sağlıklı ve dinamik nüfus yapısının korunması için kısa, orta ve uzun vadeli politikaların oluşturulmasını sağlamak ve kurul kararları ve eylem planının uygulama sonuçlarını değerlendirmek.”
Aile Enstitüsünün ise aile yapısının ve değerlerinin korunması ve güçlendirilmesi, ailenin sosyal refahının artırılması, kadın, çocuk, engelli, yaşlı, şehit yakını, gazi ve gazi yakınları ile ilgili politikalarla veri oluşturmaya yönelik tüm Bakanlık faaliyetlerini kapsayan araştırmalar yürütülmesi, sosyal hizmetlerin iyileştirilmesiyle ilgili alanlarda ihtiyaç duyulan uzmanlık ve sertifika programları ile seminer, sempozyum, konferans ve benzeri etkinlikler düzenlenmesi gibi görevleri bulunuyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, yazılı açıklama yaparak kararnameleri değerlendirdi. Aylin Nazlıaka, “Bu kurul, kadını aile içerisinde güçsüzleştiren ve kuluçka makinası gibi görüp doğurganlığı arttırmaya odaklanan bir anlayışa sahip” dedi.
Kadını hayatın her alanında güçlendiren, eşitlikçi ve özgürleştirici bir politika anlayışına ihtiyaç olduğunu belirten Nazlıaka, “Kadınlar, sadece annelik kimliğine sahip değildir. Kadın insandır. Kadınların eğitimde, iş hayatında, siyasette ve toplumsal yaşamda eşit haklara sahip olmaları, yalnızca nüfus politikasının değil, ülke politikaların temeli olmalı” ifadelerini kullandı.