Kadim Durmaz, şunları söyledi:
“Olası depremler için acil önlemler alınmazsa bedeli çok ağır olacak. Türkiye’de 18 şehir, 80 ilçe ve 502 köy aktif fay hatları üzerinde bulunuyor. Deprem bu ülkenin gerçeği iken, hiçbir önlem alınmaması, binaların yapım aşamasında mütteahhitlerin vicdanına ve ranta prim verilmesi bugünkü sonuçları doğurdu. Doğru bir deprem yönetimi ağır sonuçların ortaya çıkmasına engel olacaktır. Tokat’ın deprem riski devam ediyor. Tokat; Kelkit Vadisi Türkiye’de depremlerin yoğun yaşandığı bölgelerden biri hatta en önemlisi Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerindedir. Kelkit havzasında yer alan Tokat ve ilçeleri son 2000 yılda en az 30 depremle sarsılmış, en acılarını ise 1939, 1942 ve 1943’de yaşamış, taş üstünde taş kalmamış, şehirler haritadan silinmiştir. Deprem için ne gibi önlemler alındı, binalara hasar tespiti yapıldı mı sorularını defalarca sorduk. TBMM’de Tokat’ın depremselliğinin araştırılması için komisyon kurulmasını istedik. ‘Önlem alınmaz ise ağır bedeller ödeyeceğiz’ dedik. Ülkemiz de ilimiz de ne yazık ki depreme hazırlıklı değil. Daha önce deprem seferberliği çağrısı yapmıştık, bu seferberlik çağrısını yineliyorum; Tokat’ı maden projelerinin talanına terk edersek, deprem gerçeğini kabul etmeyip doğamıza sahip çıkmazsak, kent politikasını insan ve yaşam odaklı yürütmezsek depremler can almaya devam eder. Şeffaflık, adalet, eşitlik ilkesi ile deprem gerçeği araştırılmalı, deprem için toplanan her bir kuruşun hesabı verilmeli ve deprem için toplanan vergiler deprem önlemleri için harcanmalı.”
Durmaz, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu’nun hazırladığı 15 Mart 2021 tarihli ‘Fay Üzerinde Yaşayan Kentlerimiz: Tokat Raporu’na dikkat çekti. Durmaz, şunları ifade etti:
“Tokat kent merkezi dahil Pazar, Almus, Reşadiye, Niksar ve Erbaa ilçeleri ile onlarca köy ve beldemiz ile Kelkit Çayı üzerinde inşa edilen hidroelektrik santralleri (HES)’nin fay zonu üzerinde veya çok yakınında bulunmaktadır. Mevzu bahis raporda Tokat’ın büyük ölçüde ortasından geçen Behzat deresinin çökeltmiş olduğu alüvyon bir zemin üzerine oturmakta olduğu, deprem dalgalarının bu tür zayıf zeminler tarafından büyütülerek binalara iletildiği bilgisine dikkat çekilmektedir. Tokat gibi deprem kuşağında yer alan kentlerimize ilişkin bilgilendirmelerin etkin yapılması, yerel ve merkezi otoritelerin bu yönde kapsayıcı adımlar atması, deprem risklerinin topluma ve ilgililere doğru anlatılması büyük önem arz etmektedir. Bu anlamda doğal ve tarihsel yapısıyla göz bebeğimiz olan, bilhassa tarihin birçok döneminde depremlerden zarar görmüş Tokat gibi kentlerimizin, deprem zararlarından etkilenmesinin önlenmesi amacıyla bir dizi çalışmanın acilen hayata geçirilmesi gerekmektedir. Tokat Valiliği ve Tokat Belediyelerine büyük sorumluluk düşmektedir. Bu kapsamda da başta merkezi hükümet olmak üzere Tokat Valiliği ve Tokat Belediyelerine büyük sorumluluk düşmektedir. Başta diri fayların yerinin yerleşime uygunluk açısından hassas olarak uluslararası ölçütlere göre belirlenme çalışmalarının ivedilikle hayata geçirilmesi gerekmekte, akabinde de Tokat’ta birçok yerleşim alanının uygunluğunun gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmalar yürütülürken ilgili STK ve devlet kuruluşlarının da sorumluluk alması beklenmektedir.”
Kaynak: ANKA