Öztürk şöyle konuştu:
“Bulgaristan’da bir türlü ortaklaşan ve uzlaşan siyasi koalisyon ortamı oluşmuyor. Bu sefer 7’nci seçim. 6 tane genel seçim yapıldı. Belki 8’inciyi de göreceğiz, böyle bir gerçek var. Ama bu seçimde asıl sıkıntı 35 yıldır Türklerin, Müslümanların ve azınlıkların ana temsilcisi olan Hak ve Özgürlükler Hareketi’nde bir siyasi kırılma, iki eş başkan vardı. İki eş başkandan hem kurucu başkan hem Cevdet Çakırov’un olduğu bir taraf, 13 numarayla seçime giriyor. Bir tarafta da Bulgar Delyan Peevski ve onunla birlikte hareket eden, merkezi yönetiminde daha fazla Bulgarların olduğu ama listelerinde Türk adaylarının olduğu 8 numarayla bir liste var. Bu tabi Bulgaristan Türklerinin aslında siyasi birlikteliğinde belki bir yol ayrımı gibi görünüyor. O yüzden bunu tabii ki biz burada yaşayan Bulgaristan Türkleri niçin buraya geldiğimizi bilen, buradaki sivil toplum örgütleri olsun, hatta buradaki tüm siyasi parti liderleri neredeyse bunun olmasını tabii ki istemiyoruz. Bunun Bulgaristan Türklerinin kendi yönetiminde ve kendi Bulgaristan demokrasisi içerisinde Bulgaristan Türklerinin, azınlıkların ve tüm Bulgarların aslında eşit yurttaşlık noktasında Bulgaristan’ın tüm etnik kimlikleriyle bir meclis oluşması ve tüm etnik kimliklerin bir bütün olarak Bulgaristan’ın geleceğini inşa etmesini önemsiyoruz. Ama böyle bir sorun var. O yüzden Bulgaristan Türkleri bu seçime katılmaya, sandığa gitmeye yoruldu. Bu yorgunluğun farkındayız. Ama bu seçim Bulgaristan Türkleri için çok önemli. Bulgaristan Türkleri şuna karar verecek. Ya Bulgaristan Türkleri merkezinde Türklerin yönettiği bir siyasi hareket olarak 35 yıldır devam ettiği şekilde devam edecek ya da bir eksen değişimi yaşanacak. Dolayısıyla ben bizim sözümüze itimat eden ki Genel Başkanımız da bu konuda hassasiyetini gösterdi, tüm genel başkanlar Hak ve Özgürlükler İttifakı’yla görüştü ve o mesajında da ‘sözüme itimat eden tüm Bulgaristan Türklerini sandığa davet ediyorum’ dedi ve Bulgaristan Türklerinden yana tavrını koydu, onları sandığa davet etti. Onları Hak ve Özgürlükler İttifakı’nı destekleme noktasında da çağırdı. Dolayısıyla biz de aynı şeyi tekrar ediyoruz. Bu seçim o yüzden önemli.
Yani yorgunluk, bıkkınlık meselesi değil aslında. Türkler için siyasi birlikteliğin devamı veya yol ayrımı gibi gözüküyor. Bu manada daha da önemli yani bizim için. Ama şu bir gerçek, 8’inci seçim olacak gibi gözüküyor. Tabii ki Türk milletvekili adayları birçok partide olabiliyor. Şimdi iki partide çok daha yoğun var. Ama mevzu adaylar değil, mevzu parti yönetimi ve üst yönetimine bakmak. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki siyasi partilerde kararları merkezi yönetim, genel başkanın tavırları doğrultusunda birçok ülkede Bulgaristan’da da alıyor. Bunu iyi değerlendirmeleri lazım. Ona göre karar vermeleri lazım ama muhakkak ve muhakkak kesinlikle pazar günü 27 Ekim’de ne işi gücü varsa, çünkü buraya gelmenin bir bedeli var, buraya gelirken iki sandığa bir Lada’nın içine tüm geçmişini sığdırıp geldiler. Bugün de o yüzden o sorumluluk bilinciyle demokratik haklarını kullanmalı ve sandığa gitmeleri ve Bulgaristan Türkleri’nin siyasi varlıklarını devam ettirme konusunda tavır göstermelerini ben onlardan rica ediyor ve sandığa davet ediyorum.
Biz de burada Bursa’da tüm illerde seçime katılım artması, daha demokratik olması ve çoğulculuğu sağlamak, insanların bu konuda farkındalıklarını yaratmak için elimizden geleni yapıyoruz. O yüzden herhangi bir sorunu olan da bizden, bizim örgütlerimizden, il başkanlıklarımızdan, ilçe başkanlıklarımızdan bilgi alabilirler.
Ben bu seçimin tabii ki Bulgaristan’a yaşayan tüm etnik kimliklere, demokrasisine ve halkına hayırlı olmasını diliyorum. Umuyoruz ve istiyoruz, her zaman söyledik, artık seçimler bitmeli. Toplumun seçtiği siyasiler bu ülkeyi yönetmeli ve bu ülkenin geleceğini ileri taşımalı. Geçici hükümetler üzerinde ciddi anlamda sorun, baskı ve etki var. Dolasıyla üç yıldır ülkeyi seçilen insanlar yönetmiyor, atanan insanlar yönetiyor. Bu da Bulgaristan demokrasisine, Bulgaristan’ın geleceğine hem müdahaledir hem de geciken bir zaman kaybı. Dolasıyla Bulgaristan’daki Bulgar halkı da Türkler de Müslümanlar da Hristiyanlar da bu açıdan bakmalı. Bir an evvel Bulgaristan’daki yönetimi inşa edecek tercihleri yapmaları lazım. Bulgaristan’da ciddi anlamda bir göç de var. Dolasıyla bu reformları yapacak siyasileri seçsinler. Biz de seçimlere dur diyelim. Seçilen insanlarda sonuçta sandık hepimizin başının tacı. Bundan sonra da o seçilen arkadaşlarla biz inanıyoruz ki Türkiye-Bulgaristan arası ilişkiler çok daha ileri seviyeye taşınacaktır. 27 Ekim önemli, Bulgaristan Türkleri için çok daha önemli. Sandıklara gidin, oyunuzu kullanın.”
Kaynak: ANKA